Bu, inanmayı sürdürmek ve savaşmak için çok uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل ليستمر المرء في الصراع ليستمر في الإيمان |
Yani yıkamadan durmak için uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل كي تقضيه دون غسيل بالشامبو. |
Bu potansiyel olarak değişme stratejisi için çok uzun bir süre - gerçekten, gerçekten eski. | TED | هذا وقت طويل لاستراتيجية لتتغير بالنهاية -- كونها جد، جد قديمة. |
Bu tek bir yerde yaşamak için uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل للعيش في مكان واحد |
Sevdiğiniz bir şey olmadan geçirilen uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل جداً لتقضيه دون شيء تحبّه. |
Şey, sonsuzluk çok uzun bir süre Profesör. | Open Subtitles | إلى الأبد ؟ هذا وقت طويل أيها الأستاذ |
Beş koca sene onunla beraberdin. Gerçekten uzun bir süre. | Open Subtitles | إنك ظللت معها لخمس سنوات و هذا وقت طويل |
Üç saat, kayıplara karışmak için uzun bir süre. | Open Subtitles | ثلاث ساعات للإختفاء, هذا وقت طويل |
Tanrım, 15 dakika... Bu çok uzun bir süre. | Open Subtitles | يا إلهي ، 15 دقيقة هذا وقت طويل |
10.000 saat gerekir ama bu, güzel bir kadını bekletmek için uzun bir süre. | Open Subtitles | لإتقان أي شيء." ولكن هذا وقت طويل لنجعل فيه امرأة جميلة تنتظر. |
- uzun bir süre. | Open Subtitles | إن هذا وقت طويل |
Bu.. gerçekten uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل جداً |
Bu çok çok uzun bir süre. | Open Subtitles | هاه؟ هذا .. هذا وقت طويل |
Çok uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل للغاية. |
Kin gütmek için uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل لحمل الضغينة |
Aşk için uzun bir zaman. | Open Subtitles | هذا وقت طويل لحمل شعلة |