ويكيبيديا

    "هذا يضع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu
        
    bu, park yönetimine inanılmaz bir baskı ve sorumluluk yüklüyor. TED هذا يضع ضغط كبير ومسئولية على إدارة المحمية الطبيعية.
    Bence bu vatandaşlık hakları için ciddi bir tehdit oluşturuyor. TED أعتقد أن هذا يضع خطرًا حقيقيًا على الحريات المدنية.
    bu durum akıllı telefonlarımızı, büyüyen gezegensel bilmeceyle dolaştırıyor. TED هذا يضع هواتفنا بشكل لا ينفصم مع تنامي هذا اللغز العالمي.
    bu, gerçekten ilgilendiğinizi ve fazlasını yapmayı istediğinizi gösteren ek çabanızı ortaya koyar. TED هذا يضع جهداً إضافياً للدلالة على اهتمامك وأنك مستعد لتقديم ما هو أكثر من ذلك.
    bu hepimiz için büyük bir talihsizlik. Open Subtitles إن هذا يضع المواطن العادى فى وضع غير موات
    Söylemem gerek, bu üzerimde çok baskı oluşturuyor. Open Subtitles علي ان أخبرك هذا يضع الكثير من الضغوط علي
    Sam, söylemeliyim ki, bu ilişkimizi gerçekten etkileyecek. Open Subtitles سام , عليّ القول هذا يضع عائقا كبيرا في علاقتنا أجل , أخبريني بذلك؟
    Ama bu diğer tanıkları daha da baskı altına sokacak. Open Subtitles هذا يضع مزيد من الضغوط على الشهود الآخرين
    Eminim bu durum birçok insanı zor duruma sokuyordur. Open Subtitles وانا متاكد بان هذا يضع الكثير من الناس في قفص الاتهام
    bu gördüğüm en kaba psikolojizm olmakla beraber 1890'lı yıllarda Gottlob Frege tarafından saçmalık olduğu kanıtlanmıştır. Open Subtitles ولذلك , هذا يضع استنتاجاتك تحت مثالي هذه نظرية النفس غزيرة النمو وقد تم كشفه بشكل حاسم كبقايا طعام
    bu, Tyler'i aritmi* riskine atar mı? Open Subtitles هل هذا يضع تايلر في خطر عدم انتظام ضربات القلب؟
    Leslie, sana saygımdan, grubunla görüşeceğim, fakat umarım bu çılgınlığa bir son vermiş oluruz. Open Subtitles ليزلي من باب أحترامي لك سأقوم بمقابلة مجموعتك ولكن ، أتمنى بأن هذا يضع حد لنهاية الجنون
    bu sağlam bir araç hırsızlığı, ekipman kullanarak çalmak diğer şöförleri tehlikeye atmak, ağır hasar, dalaşma ve diğer insanları korkutmak. Open Subtitles هذا فاقم حوادث المركبات والخطر على الطرقات وضرر الإجرام هذا يضع الناس في خوف العنف
    Eğer orada birinin, yaşayabilelim diye parametrelerle oynadığına inanıyorsanız bu, varlığımızı gerçeğin merkezine yerleştiriyor. Open Subtitles إذا كنت تعتقد أن هناك شخص ما يهتم ويعدل البارامترات بحيث يمكنك الوجود هذا يضع وجودنا في صميم الواقع
    bu da tedaviye ulaşma konusunda zorunlu tedbirler alınması demek. Open Subtitles هذا يضع قيود صعبة لكيفية الحصول على العلاج
    bu üç kızdan birinin direksiyonda olduğuna dair kanıtınız yok değil mi? Open Subtitles و لكن ليس هناك دليل هذا يضع واحدة من هذه الفتيات الثلاث وراء عجلة القيادة
    Fakat eğer ruh denilen şeye inanıyorsan, bu dünyanın ötesinde bir şeye bu tüm konuya farklı bir açı getirmiş olur. Open Subtitles لكنك إذا كنت تؤمن بوجود الروح شيء أقوى من هذا العالم هذا يضع منظوراً مختلفاً للأمر
    bu hayalini sonlandırıyor galiba. Open Subtitles حسنا، إذن، أفترض أن هذا يضع حدا لأحلام اليقظة الخاصة بك
    Belki başka bir kıskanç sevgili ama bu bizi en başa döndürür. Open Subtitles لذلك، عاشق غيور أخرى ربما، ولكن هذا يضع لنا فقط إلى الوراء في مربع واحد.
    Doktor, bu hayaletimizi 80 milyon vuruşa koyuyor. Open Subtitles دكتور ، هذا يضع شبحنا على بعد 80مليون كم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد