bu sesler, hangisinin egemen olacagini resmilestirmenin neredeyse kesin bir yoludur. | Open Subtitles | هذه الأصوات هي أسلوب سوف يحدد لاحقاً من ستكون له السيادة. |
bu sesleri duyan tek kişinin ben olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إذا كنتُ الوحيد الذي يسمع هذه الأصوات |
Kes, kes, kes. Biliyorsunuz, hepiniz biliyorsunuz ki, ses gitti. | Open Subtitles | توقفوا،توقفوا،توقفوا.أتعلمون هذه الأصوات سيئة |
Burada bu sesi hep duyarız. | Open Subtitles | نسمع هذه الأصوات هنا طوال الوقت |
Kresteva'yı yenmek için Bu oylara ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت تحتاج هذه الأصوات لهزيمة كريستيفا |
Ve bu nedenle, bu oyların bir Demokratın lehine olmasının size hiçbir faydası yok öyle mi? | Open Subtitles | ولذلك ليس من مصلحتك أن تكون هذه الأصوات لصالح المرشح الديموقراطي؟ |
Size söylüyorum, o sesler kimsenin rüyasında bile cesaret edemeyeceği kadar yükseklere ve uzaklara gidiyordu. | Open Subtitles | هذه الأصوات كانت تعلو و تحلق أعلى و أبعد مما يحلم به أى منا |
Bu oylar her ofiste sizin tercih ettiğiniz adaylara gidecek, Bay Hearst,sanki siz emir vermişsiniz gibi. | Open Subtitles | هذه الأصوات سوف تدعم المرشحين المفضلين لك في كل منصب |
Bizim Bu seslere kısmen ihtiyacımız var çünkü Amerikan liderliği Amerika'da ikamet edenlere benzemiyor. | TED | نحن بحاجة هذه الأصوات ويرجع ذلك لأن القيادة الأمريكية لا تشبه المقيمين الأمريكيين. |
Tüm bu sesler birbirleriyle uyumluydu ve aralarındaki ritmi de duyardım. | TED | كل هذه الأصوات اندمجت مع بعضها البعض و استطعت الاستماع إلى الإيقاع بينهم |
Ve eğer tüm bu sesler biraz teorikse küçük bir video izletmek istiyorum. | TED | جميع هذه الأصوات عرضتها بشكل نظري، لذلك سأعرض مقطع فيديو صغير الآن. |
Kitlesel biçimde, bu sesler sonraki bin yılda karşımıza çıkacak zorluklar ile başa çıkabilmemiz için insan repertuvarımız olurlar. | TED | وبشكل جماعي، هذه الأصوات تصبح مرجعاً لبشريتنا للتعامل مع التحديات التي سوف تواجهنا عبر آلاف السنين |
bu sesleri görsele yansıtacak olursak, şöyle bir şey elde ederiz. | TED | إذن إن كنّا سنعرض هذه الأصوات مرئيّا، قد تكون النّتيجة مشابهة لهذا. |
Düşman, uçağınızdan gelen bu sesleri duyduğunda çıldıracak. | Open Subtitles | عندما يسمع العدو هذه الأصوات من طائراتكم |
O takside de bu ses çıkıyordu. | Open Subtitles | سيارة الأجرة تلك أيضاً كانت بها مثل هذه الأصوات |
Çok fazla parazit ses. Tüm bu sesler dikkat çekmek için rekabet halinde. | Open Subtitles | أتعلمين، الكثير من التشويش كل هذه الأصوات تتنافس لجلب الأنتباه |
- Olamaz, bu sesi tanıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، أعرف هذه الأصوات. |
Ve bu sesi çıkarıp duruyor! | Open Subtitles | وتستمر في عمل هذه الأصوات |
Bu oylara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج هذه الأصوات |
Bu oylara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن نحتاج إلى هذه الأصوات |
Güvene ihtiyacımız var ki, ...işin aslı bu oyların varlığı bir gerçek. | Open Subtitles | إنها في حاجة إلى ثقتنا في أن هذه الأصوات سليمة تمامًا |
Hiçbir fikrim yok. Kesin olması için söylüyorum, - ...mahkemeye bu oyların meşruiyetini bozmak için gitmiştim. | Open Subtitles | لا أملك فكرة، ولأكون واضحة، ذهبت للمحكمة لأشرع هذه الأصوات. |
Size söylüyorum, o sesler kimsenin rüyasında bile cesaret edemeyeceği kadar yükseklere ve uzaklara gidiyordu. | Open Subtitles | ويجعل قلبك يتألم كانت هذه الأصوات تحلق عليا وبعيدا كأنه حلم |
Bu oylar sayılmamalı, bunlar sayılmalı. | Open Subtitles | هذه الأصوات لا ينبغي عدها، ينبغي لهذه الأصوات. |
Bu seslere bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب هذه الأصوات هنا |
Zeminin haritasını çıkarmak için bu seslerin yankıları kullanılıyor. | TED | ويعتمدون على انعكاس هذه الأصوات لتخطيط الأرض التي تحت أقدامنا، |