bu akşam olanlarla ilgili konuşmak istediğin bir şey var mı anne? | Open Subtitles | هل هناك شيء ترغبين بالتحدث عنه مما حدث هذه الأمسية يـا أمي؟ |
Pekâlâ, evet öylesin, sorunların da var ama bu akşam bunlara katlanabilirim. | Open Subtitles | حسناً، تعلمين أنك كذلك لكن أنوي التغاضي عن ذلك في هذه الأمسية |
Georgina mı? Evet, bu akşam ona neler söyleyeceğimin provasını yapıyorum. | Open Subtitles | أجل, فأنا أفكر بما سأقول لها في هذه الأمسية. |
Güzel, zira, Bu gece, bu çalıda muhteşem güzel bir yaratık yakalamak niyetindeyim. | Open Subtitles | جيد, لأنني أريد أن أحظى بإنسانةٍ جميلةٍ في هذه الأمسية. |
Bu akşamın sorunsuz geçmesi için... normal insanlar gibi davranmanız lazım, tamam mı? | Open Subtitles | إذا كانت هذه الأمسية ستنجح بطريقة ما فعليكم التظاهر بأنّكم أشخاص عاديون، فهمتم؟ |
Kyle ile birlikte Teksas'tan bu öğleden sonra uçarak geldik. | Open Subtitles | لقد طرت مع " كايل " من تكساس هذه الأمسية |
Evet evet oldu, Bu gecenin sonu nereye varacaksa her şey mahvoldu. | Open Subtitles | أجل إنها كذلك، مهما كانت تحمل هذه الأمسية إلا أنها خربت |
bu akşam seninle ilgileniyorum diye annen olduğumu zannetme. | Open Subtitles | لا تظن أنني أمك لكوني أعتني بك خلال هذه الأمسية |
bu akşam değişik parçalar çalacağım. | Open Subtitles | سأعزف لكم مقطوعات موسيقية متنوعة هذه الأمسية. |
Evin çok sıcacık ve davetkar, çocukların kesinlikle çok değerli-- tüm bu akşam düpedüz kusursuz bir aile için reklam olabilecek nitelikte. | Open Subtitles | منزلك دافئ و مضياف و أولاد رائعون جداًَ هذه الأمسية كلها كانت إعلاناً للعائلة المثالية |
bu akşam her şeyi daha eğlenceli ve gerçekçi yapmak adına galiba sana Markiz diye hitap edeceğim. | Open Subtitles | حسناً ,لجعل هذه الأمسية أكثر متعة أظنني سأسميك بــ المركيزة |
bu akşam, aramızda olmayan bir çocuk hakkında... bir kaç kelime söylemeden edemeyeceğim. | Open Subtitles | لم أستطع ترك هذه الأمسية تمضي بدون أن أقول بعض كلمات عن الفتى الغير موجود هنا |
bu akşam burada birşeyleri doğru dürüst ele alan kişi benim. | Open Subtitles | أنا الوحيدة التي تعاملت مع هذه الأمسية جيدا |
Bana bu akşam yardım edecek ilk kişi benim kadim dostum. | Open Subtitles | لذلك الفتى الأول الذى سيقوم بمساعدتى هذه الأمسية. |
Şöyle bir tahmin edecek olursam, burada olmamın sebebi bu akşam beni görmüş olman ve hâlâ beni istemen diyebilirim. | Open Subtitles | أن اضطررت للتخمين , سأقول أنني هنا لأنك رأيت سابقاً هذه الأمسية ولا زلت متعلقاً بي |
Konuğumuz, bu akşam palyaçolardan nefret ettiğini söyleyerek bu işe başlamak istiyor. | Open Subtitles | إن ضيفنا هنا يود أن يبدأ هذه الأمسية بإخبارنا لماذا هو يكره المهرجين |
Sizlerin üniversitedeki en iyi ve en zeki doktora adayları olduğunuz söylendiği için bu akşam ders vermeyi kabul ettim. | Open Subtitles | لقد وافقت على الحديث معكم هذه الأمسية لأنه تم إخباري أنكم الأفضل والأذكى لمرشحي هذه الجامعة للدكتوراه |
İzninizle, bu akşam daha da ilerlemeden önce kimin nereye oturacağına karar vermeliyiz. | Open Subtitles | المعذرة, قبل أن تستمرّ هذه الأمسية علينا أن نقرر أين سيجلس الجميع |
Bu gece cep harçlığımı iki katına çıkarmak için orkestradaydım. | Open Subtitles | جيمي بيرنز كنت مع الفرقة الموسيقية هذه الأمسية وأعمل أيضاً هنا لأوّفر |
Ancak Bu gece ben Tanrı'nın gizemli yolları hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | و لكنها الطرق الغريبة للرب التى اريد ان اتكلم عنها فى هذه الأمسية |
Sadece Bu gece burada olmak büyük bir onur ve bu güzel çiftleri görmek gerçekten kalbimi ve ruhumu ısıtıyor demek istedim | Open Subtitles | إنه شرف عظيم لي أن أكون بينكم هذه الأمسية وانا حقا أشعر بالدفئ في قلبي عندما أرى هؤلاء الأزواج المتحمسون |
Bu akşamın kontrolünün sende olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون متأكدا ً من أنك ستكون المتحكم فى هذه الأمسية |
Ancak, bu öğleden sonra, genç ve güzel Amerikan kadınlarını temsilen burada duran bu güzel gruba baktıkça kendimi çok basit hissediyorum. | Open Subtitles | و لكنى أشعر بالتواضع الكبير هذه الأمسية و أنا أنظر على هذه الهيئة التمثيلية اللطيفة لشابات تمثلن الأنوثة الأمريكية |
Bu gecenin amacının arkadaşlarının seni sevmesi olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أن المغزى من هذه الأمسية هو جعل صديقه يعجب بك |