Bu şeyler hakkında konuşmak için ayağa kalktığımda yalnız değilim artık. | TED | لم أعد وحيداً ابداً ، عندما أتكلم عن هذه الاشياء . |
Tamam, şimdi, neden Bu şeyler kesik çimen gibi kokar, değil mi? | TED | حسنا، الآن. لماذا هذه الاشياء لها رائحة قطعة العشب، صحيح؟ |
Sen bu şeyleri Keanu Reeves ilk grubunu kurduğundan beri biriktiryorsun. | Open Subtitles | انت تجمع هذه الاشياء منذ ان بدا كيانو ريفيز فرقته الاولي |
İnanılmaz görünüyor, ama sizin şehrinizde ve benim şehrimde böyle şeyler gerçekten olur. | Open Subtitles | يبدو غير معقول لكن في بلدتك وبلدتي هذه الاشياء تحدث فعلا |
böyle şeyleri kendin de kaldırıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | عليك ان ترفع هذه الاشياء بنفسك؟ أليس كذلك؟ |
Bu şey, Clyde'ın sindirim sistemine ne yapar, düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيل ما هذه الاشياء سوف تفعل إلى الجهاز الهضمي كلايد على ذلك؟ |
Hediyelere ihtiyacım yok. bunlardan çok var. | Open Subtitles | اننى لا اريد هدايا اننى لدى العديد من هذه الاشياء |
Ortada böcek olmasa da O şeyleri her yere sıkardı. | Open Subtitles | لقد كان يضع مثل هذه الاشياء في كل مكان حتى ان لم يكن هنالك حشرات |
Biliyor musun, Bu şeyler hakkında, sinir krizi geçirmeden konuşabilmenin iyi bir şey olduğunu düşünüyorum? | Open Subtitles | أظنه من الحسن ان نقدر على التحدث في هذه الاشياء دون ان ننهار ,أتدري؟ بالاضافه |
Chryse'ye dönsek bile Bu şeyler gelmeye devam edecek. | Open Subtitles | حتي اذا عدنا لكرايس، هذه الاشياء ستستمر في المجىء |
Çünkü kan davası yıllarca Ailem olmuştur yığma Bu şeyler . | Open Subtitles | عائلتي كانت تخزن هذه الاشياء لسنوات بسبب الخلاف |
Bu şeyler senin kontrolün dışında. Kontrol edebileceğin şeyler sadece kendi seçimlerindir. | Open Subtitles | هذه الاشياء خارجة عن سيطرتك الشيء الوحيد الذي تستطيع التحكم فيه هو اختياراتك |
Genelde insanlara tüm bu şeyleri yememelerini söylüyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | بالعادة, انا انصح الناس بعدم تناول كل هذه الاشياء فاا.. |
Bir alanı alıp bütün bu şeyleri dışarı atmak bizim için çalışabilecekleri en verimli yöntem değildi. | TED | ان مجرد أخذ حقل وازالة كل هذه الاشياء ليست بالضرورة الطريقة الأكثر فعالية ليتمكنوا من العمل. |
Yıllardır bana bu şeyleri her telefon direğine ve ağaca koydurdular., | Open Subtitles | لقد جعلونى لسنوات أضع هذه الاشياء على أعمدة التليفونات والاشجار |
Olur böyle şeyler. Alnına ne yazılmışsa o. | Open Subtitles | هذه الاشياء تحدث كل شيء متعلق بالعناية الالهية |
Hislerini anlayabiliyorum, ama olur böyle şeyler. | Open Subtitles | استطيع ان اتفهم كيف تشعر لكن هذه الاشياء تحدث |
Gördün mü? böyle şeyleri bildiğin için sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | اترين لهذا احتاجك لانك تعرفين هذه الاشياء |
Yani sence böyle şeyleri sürekli yapıyorum, ondan mı unuttum? | Open Subtitles | ماذا ، هل تظن اني افعل مثل هذه الاشياء في غالب الاحيان و انساها ؟ |
Bu şey sidik gibi olmuş. İçilmez ki bu. Krem sür, yoksa fena yanacaksın. | Open Subtitles | هذه الاشياء رديئة، طعمها مثل البول أنت سوف تشوى من الشمس |
Saldırılarda bunlardan düzinelercesi kullanıldı, değil mi? | Open Subtitles | اذا هناك العديد من هذه الاشياء استخدمت في الهجوم , اليس كذلك ؟ |
"Bu olanları durdurmak için ne yapacağınızı biliyordunuz ve O şeyleri yapmadınız." | Open Subtitles | لقد عرفت كيف توقف هذه الاشياء و لكنك لم توقفها |
Muhteşem kaslarımı kullanarak şunları minibüse atayım. | Open Subtitles | سوف استخدم عضلاتى الضخمة لاحمل هذه الاشياء فى الشاحنة |
İnsanların bunlara inanmasını beklemene inanamıyorum. | Open Subtitles | لن يصدقوك الا الناس سَيَعتقدونَ كُلّ هذه الاشياء |
Ve bu ışık bu şeylerin bir birleriyle haberleşmesindeki veri transferi için kullanılabilir. | TED | وهذا الضوء يمكن استخدامه لبث البيانات اللاسلكية ان هذه الاشياء تستخدمه للتواصل مع بعضها البعض. |
Biliyor musun, hayatım boyunca bu şeylerden kaç tane gördüm? | Open Subtitles | أتعلمين كم من هذه الاشياء رأيتها في حياتي ؟ |
Döndükten sonra yeriz. Sen deli misin, bunlar çöp değil. | Open Subtitles | لا نريد ان نلقي بهذا في القمامه هذه الاشياء خاصه |
O kızı boğup öldürdükten sonra nasıl bunların hepsini yapmış olabilir ki? | Open Subtitles | كيف له القيام بكل هذه الاشياء بعد خنقه لفتاة حتى الموت ؟ |
Ben bir oyun tasarımcısıyım, bu yüzden bu tür şeyler evimde fazlaca var. | TED | بما انني مصممه العاب, لدي مثل هذه الاشياء في كل مكان في المنزل |
bunları doğru zamanda doğru yere koy, herşey çorap söküğü gibi gelir. | Open Subtitles | ووضعت هذه الاشياء في المكان والوقت المناسب كل شيء جيد الى الان |