ويكيبيديا

    "هذه الحافلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu otobüs
        
    • bu otobüse
        
    • Bu otobüsün
        
    • Bu otobüsten
        
    • Hepiniz otobüsten
        
    • O otobüse
        
    • şu otobüsü
        
    • Bu otobüsle
        
    • bu otobüsü
        
    Ellerindeki bilgiye göre Bu otobüs tüm hafta sonu park yerindeymiş. Open Subtitles بقدر ما يعرفون هذه الحافلة توقفت في الساحة طوال عطلة الأسبوع
    Bu otobüs... Ocho Rios'a gidiyor mu? Open Subtitles لو سمحت، هل تذهب هذه الحافلة إلى أوشو ريوس؟
    Meşhur Sorels bu otobüse bayağı para yatırmış, değil mi? Open Subtitles على فرقة "سورال" الشهيرة أن تنفق المال على هذه الحافلة
    Hâlâ beraber olsaydık şu an bu otobüse binmiyor olurdum. Open Subtitles لو كنا ما زالنا سوياً لم أكن سأصعد على هذه الحافلة الآن
    Bunları al ve yeni bir hayata başla. Bu otobüsün dışında bir yerde, tamam mı? Open Subtitles خذ هذا المال وابدأ حياة جديدة فى مكان ما خارج هذه الحافلة, حسناً ؟
    Yemin ederim, susmazsan kendimi Bu otobüsten atacağım. Open Subtitles اقسم,سوف أقفز من هذه الحافلة المتحركة ان لم تخرس
    Hepiniz otobüsten inip kamyona bineceksiniz. Open Subtitles ستترجلون من هذه الحافلة و تركبون الشاحنة
    O otobüse binmek zorundayız. Gittiğimiz yerde yemek yiyebiliriz. Open Subtitles لذلك علينا أن نركب هذه الحافلة سوف نأكل عندما نصل هناك
    Jackson, şu otobüsü takip et! Open Subtitles تحرك جاكسون، اتبع هذه الحافلة
    Bu otobüsle aramda "Cinnet" gibi birşey var. Open Subtitles هناك شيء مشع يحدث بيني وبين هذه الحافلة
    Bu otobüs beni haftanın istediği günü alabilir! Open Subtitles كم أرغب أن تقلّني هذه الحافلة بأي يوم وسط الأسبوع
    Bu otobüs gerçekten berbat. Open Subtitles يا إلهي ، هذه الحافلة حقاً سيئة
    Görüyorsun ya, Bu otobüs yüzlerce insana mutluluk vermiş. Open Subtitles ترى، هذه الحافلة جلبت الفرح ل المئات.
    Açıkçası Bu otobüs pek tarzım değil. Open Subtitles بأمانة، هذه "الحافلة" ليست من طرازي المفضل
    Bu otobüs, kız kardeşimin mezuniyet hediyesiydi. Open Subtitles هذه الحافلة كانت هدية التخرج لأختى
    - Ben FBI ajanıyım, bu otobüse el koyuyorum. Open Subtitles أنا وكيل مكتب التحقيقات الفدرالي، وأنا ساوقف هذه الحافلة
    Bir sonraki iş siparişine geçelim. Benim için iyi haberlerin yoksa bu otobüse gelme. Open Subtitles ننتقل إلى النقطة الأخرى من الاجتماع لا تدخل هذه الحافلة إلا إذا كانت لديك أنباء سعيدة لي
    Şimdi, senden bu otobüse binip ve New York'a geri dönmeni istiyorum. Open Subtitles الآن، ما أود أن تفعله هو أن تصعد إلى هذه الحافلة وتعود إلى "نيويورك" لا استطيع.
    Bu otobüsün birden patlaması nasıl bir etki bırakır, bir düşün. Open Subtitles اذا هذه الحافلة فجأة ، انفجــرت
    Fıstık ezmeli kurabiye yaptım çünkü biliyorum Bu otobüsten birisi gerçekten fıstık seviyor. Open Subtitles خبزت بعض بسكويتات زبدة الفول السوداني لأني أعرف أن أحدا في هذه الحافلة يحب زبدة الفول السوداني جدا
    Hepiniz otobüsten inip kamyona bineceksiniz. Open Subtitles ستترجلون من هذه الحافلة و تركبون الشاحنة
    Siparişlerini hesapladı ve, şirkete postaladık ve O otobüse binecek! Open Subtitles لقد أحصت الطلبيات، وأرسلنا الشيكات، وهي ستركب هذه الحافلة!
    şu otobüsü takip et! Open Subtitles اتبع هذه الحافلة!
    Bu otobüsle gideceğiz, sonra da uçacağız. Open Subtitles سنركب هذه الحافلة و سنطير بعيدا
    Herkes beni dinlesin. Hemen boşaltın bu otobüsü. Open Subtitles جميعكم، إستمعوا إلي يجب عليكم مغادرة هذه الحافلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد