ويكيبيديا

    "هذه الحالةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu dava
        
    • bu durumda
        
    • Bu davayı
        
    • Bu vak
        
    • bu davada
        
    • sorumsuzca yapılan
        
    Ajan Smoot un dediğine göre, siz olmadan bu dava çözülemezmiş. Open Subtitles آي . يَقُولُ الوكيلُ سموت ليس هناك طريق هو يُمكنُ أَنْ يَأخُذَ كسّرتْ هذه الحالةِ بدونك.
    bu dava hakkında her şeyi öğrenmek için iki saatin var. Open Subtitles عِنْدَكَ ساعتان للتَعَلّم كُلّ شيء الذي أنت يُمْكِنُ أَنْ حول هذه الحالةِ.
    Melissa, bu dava için 6 aydır birlikte çalışıyoruz. Open Subtitles ميليسا، نحن نَبْني هذه الحالةِ سوية لستّة شهورِ. ماذا يجري؟
    bu durumda hiç bir kanıt yoktur suça katılımı daha önce bahsedilen olaylarda ve dolayısıyla onun bilinçli ve gönüllü olduğuna dair her hangi kanıt yoktur adli olaylarda katkısı... Open Subtitles في هذه الحالةِ ليس هناك دليل لإشتراكِ المُتَّهمينِ في الأحداثِ المَذْكُورةِ سابقاً،
    Bu davayı kazanmak zorundayız. Hiçbir şey için değilse bile, iç huzuru için. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَرْبحُ هذه الحالةِ لراحةِ البال، على الأقل.
    Bu vak'ada ise kan yerleştirme teorisi geçerli tek açıklama gibi duruyor. Open Subtitles ورغم ذلك، في هذه الحالةِ الجديدةِ، بَعْض الواسعِ مؤامرة نباتِ دمِّ التفسير الفعّال الوحيد. التركيب بإِنَّهُ يَجِبُ أَنْ يَكُونَ الدمّ الذي نحن نَتحدّثُ عنهم،
    Ama kabul etmelisin ki bu davada her şey var. Open Subtitles لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَعترفَ هذه الحالةِ لَها هي كُلّ:
    Her ne kadar bu dava umduğumuz gibi son bulmasa da, verdiğiniz hizmetlerden dolayı teşekkür ederiz. Open Subtitles وبالرغم من أنَّ هذه الحالةِ لَمْ تنتهي بالضبط بالطريقة التي تأملناها أنا شاكرة لخدماتكَ.
    Jim, kadın bana öyle şeyler söyledi ki... bu dava hakkında bunları bilmesi imkansız. Open Subtitles جيِم، أخبرتْني أشياءَ بأنّها لا تَستطيعُ أَنْ تَعْرفَ من المحتمل حول هذه الحالةِ.
    Yani bu dava bir köşeye bırakılmıştı. Open Subtitles هذه الحالةِ كَانَ عِنْدَها نوعُ سَاقِط مِنْ الرادارِ.
    bu dava daha baştan imkansızdı. Open Subtitles لكن هذه الحالةِ صغيرة جداً بالنسبة لة . .
    Ama bu dava onun gibi birisi için küçük bir dava. Open Subtitles لكن هذه الحالةِ صغيرة جداً بالنسبة لة . .
    Efendim, bu dava bir Hintlinin... ülkesine ve evine dönme olayı değil. Open Subtitles سيدي هذه الحالةِ لَيستْ قاتلَ لإعادة هند... إلى بلادِه أَو بيتِه. هذه القضية تقاتلُ لإعادة رجلِ...
    Ve seni tutukladığımda, bu dava, rahibeninkinden bile daha sıkı olacak. Open Subtitles عندما أنا أُنزلُك، هذه الحالةِ سَتصْبَحُ أشدَّ مِنْ vest l عذراء. Heh.
    Ama bu durumda, yayda basınç var. Parmakta değil. Open Subtitles لكن في هذه الحالةِ هناك ضغط على القوسِ ولَيسَ إصبعَ القدم.
    Böyle dediğim için kusura bakma ama bu durumda bu sana bağlı değil. Open Subtitles أَعْرفُ، وأَعْفو عنّي لقول هذا، لكن لَرُبَّمَا في هذه الحالةِ حقَّاً إنَّها لَيسَ راجع لك.
    bu durumda, bir yüz, gölgelerin içinden zar zor seçilebilen bir yüz, bu oluyor. Open Subtitles في هذه الحالةِ يوجد وجه مرئي بالكاد بالظل يصبح هكذا
    Bunu kanıtlarsam Bu davayı kazanırım. Open Subtitles الآن، تَعْرفُ، إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أثبتْه، هذه الحالةِ لي.
    Bu davayı duruşma için 60 gün süreyle bağlıyorum. Open Subtitles أَرْبطُ هذه الحالةِ إنتهى للمحاكمةِ 60 يوم مِنْ اليوم.
    Bu arada, bu davada kime güvenebilirim diye kendine sormak isteyebilirsin belki de kimseye güvenmemelisin. Open Subtitles في هذه الأثناء، قَدْ تريد ان تسْألُ نفسك تَأتمنُ من في هذه الحالةِ ولَرُبَّمَا يَجِبُ أَنْ تفعل
    Zaara'nın Hindistan'a yalnız gitmesi sorumsuzca yapılan bir davranıştı. Open Subtitles في هذه الحالةِ... مجيئ زارة إلى الهند لِوحدها كَانَ فعل يستوجب العقاب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد