Bu oda yeterince büyük mü yoksa bir süit mi tercih edersin? | Open Subtitles | هل هذه الحجرة كبيرة بما فيه الكفاية، أم تريدي جناح خاص؟ |
Bu oda psişik kalıntılarla dolu olmalı. | Open Subtitles | لابدَّ أنَّ هذه الحجرة مليئة بالإثارة الروحانية |
bu odada, tehlikeli derecede negatif enerji hissediyorum. | Open Subtitles | انني اشعر بطاقه سلبيه خطيره في هذه الحجرة |
Bu odaya hastalar için ihtiyacımız var. Sen hasta değilsin. | Open Subtitles | نحتاج هذه الحجرة للمصابين بالعدوى وأنت لم تعد تعاني منها |
Bu konuşma bu odadan dışarı çıkmayacak beni duydun mu? | Open Subtitles | هذه المحادثة يجب أن تموت في هذه الحجرة هل تسمعني؟ |
Bu odanın içinde, sandalyenin altında bir miktar Karanlık Enerji olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هناك طاقة مظلمة في هذه الحجرة أسفل هذا الكرسي |
O kulübe de 3 gün geçirdiniz ama siz bir mahkûm değildiniz. | Open Subtitles | لقد قضيتِ 3 أيام في هذه الحجرة , لكنك لم تكوني سجينة |
Bu kabinden başka çıkış yolu yok. | Open Subtitles | ليس هناك منفذ آخر للخروج .من هذه الحجرة |
Umarım Bu oda hoşuna gider. | Open Subtitles | أتمنى أن تروق لك هذه الحجرة صغيرة الحجم. |
Bu oda esasen büyük sihirli bir saatli bomba gibi. | Open Subtitles | جوهريًّا، هذه الحجرة بمثابة قنبلة سحرية هائلة موقوتة. |
Buna ek olarak Bu oda beş dakika boyunca bize ait. | Open Subtitles | أيضاً , عندنا... نحصل على هذه الحجرة لانفسنا لمدة خمسة دقائق كاملة |
Bu oda dinleniyor olabilir. | Open Subtitles | هذه الحجرة قد تكون مزودة بأجهزة تنصّت |
- Annie ve Peter'ı öldürdü. - bu odada sadece katiller var. | Open Subtitles | لقد قتل أنى و بيتر القتل هنا فقط فى هذه الحجرة |
Eğer kabul etmezsen, doktor sana sodyum pentathol enjekte edecek ve infaz hemen bu odada gerçekleşecek. | Open Subtitles | وإذا لم توافق فسيحقنك الدكتور بعقار الصوديوم وحكم الإعدام سيتم تنفيذه هنا في هذه الحجرة |
İstediğn kadar düşünebilirsin.Bu odaya döndüğünde... | Open Subtitles | وخذ كيفما شئت من الوقت ولكن عندما تعود إلى هذه الحجرة |
Bu odaya baktığımda, yeni bir dönemin önemini idrak ettiğinizi görüyorum. | Open Subtitles | وبالنظر عبر هذه الحجرة أرى أهمية هذا الطريق الجديد لن يُفقد بكم |
bu odadan çıkarken... dedi ki-- bunu sadece bir örnek olarak gör dedi. | Open Subtitles | عندما خرج من هذه الحجرة قال قال لى هذه مجرد عينه |
İkimizin arasında, demek. bu odadan çıkmayacak. | Open Subtitles | يعنى أن الأمر سيكون بيننا فقط و لن يغادر هذه الحجرة |
Bu odanın şifresi sadece bizde var. | Open Subtitles | إننا الوحيدون العارفون رمز مرور هذه الحجرة. |
O kulübe de zemindeki tahtalara zincirlenerek 3 gün geçirmediğinizi kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | ... أستطيع أن أثبت أنكِ لم تقضي 3 أيام في هذه الحجرة , مقيدة بالسلاسل |
Bu kabinden çıkmanın başka bir yolu yok. | Open Subtitles | ليس هناك منفذ آخر للخروج .من هذه الحجرة |
Bu odayı mümkün olduğunca kısa bir sürede boyamanı istiyorum. | Open Subtitles | أتوقع أن تبدأ بدهان هذه الحجرة بـ أسرع ما يمكن. |
Ama bu odadaki bir şey... şu telefon... televizyon.. | Open Subtitles | هناك شيء في هذه الحجرة أعني في هذا الهاتف |