Ne yaparsan, Bu çantayı gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | مهما كان ما تفعله, لا تبعد هذه الحقيبة عن نظرك |
Bu çantayı uçakta yanıma almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد حمل هذه الحقيبة معى فى الطائرة من فضلك |
Yardımın lazım. Bu çanta çok ağır. Yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاج مساعدتك يا رجل,هذه الحقيبة ثقيلة فعلا |
Bu çanta bütün nükleer silah mevzilerinin şifrelerini ve konumlarını içeriyor. | Open Subtitles | هذه الحقيبة تحتوي على شفرات ومواقع كل ترساناتنا النووية |
Eh, ben de kesinlikle Bu çantanın içinden cips ve salsa yemiyordum. | Open Subtitles | حسناً ، مؤكد أنني لم أكن آكل رقائق وصلصة من هذه الحقيبة |
O çantayı açmanın tek yolu, katkısız güç, dostum. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لفتح هذه الحقيبة هي باستخدام قوه التامه |
Zaten bu sabah Çanta yüzünden fazlasıyla pisliğe bulaştım. | Open Subtitles | بجانب .. لم أعرض نفسي الكثير من المشاكل بسبب هذه الحقيبة هذا اليوم |
Bu çantada Amerika'nın Nükleer silahlarının fırlatma kodları var. | Open Subtitles | هذه الحقيبة تحوي شفرة الإطلاق لترسانة أمريكا النووية |
Bu çantayı Tarlabaşı'nda Kısmet Tamirhanesi'ne getir. | Open Subtitles | أحضر هذه الحقيبة إلى غاراج قسمت في حي طرلباش |
Bu odada Bu çantayı bir daha görmekten ötürü rahatsız olan bazı kişiler var. | Open Subtitles | هناك أشخاص في هذه القاعة كانوا يتمنون عدم رؤية هذه الحقيبة ثانية. |
Bu arada, ben Bu çantayı ona getirmiştim. | Open Subtitles | بالمناسبة , لقد أحضرت هذه الحقيبة من أجله |
Bak, biri Bu çantayı getirmem ve bir paket almam için bana para verdi. | Open Subtitles | أنظر,أحدهم دفع لي لترك هذه الحقيبة هنا وأخذ الطرد |
Bu çanta bütün nükleer silah mevzilerinin şifrelerini ve konumlarını içeriyor. | Open Subtitles | هذه الحقيبة تحتوي على شفرات ومواقع كل ترسانتنا النووية |
Açtığımda kimse yoktu, sadece Bu çanta vardı içinde tam olarak 17.342 dolar vardı! | Open Subtitles | فتحته،لم يكن هناك احد فقط هذه الحقيبة مليئة بـ 17342ألف دولار بالتمام |
Bu çanta, bizi gerçeklere hiç olmadığı kadar yakınlaştırdı. | Open Subtitles | هذه الحقيبة قربتنا إلى كشف الحقيقة أكثر مما سواها |
Bu çanta 1000$ filan ediyordur. | Open Subtitles | هذه الحقيبة تكلّف، تقريباً، 1,000 دولار. |
Bu çantanın içinde silahım vardı. Onu sen almadın mı? | Open Subtitles | لقد كان هناك مسدس فى هذه الحقيبة ، ألم تأخذه ؟ |
. Bu çantanın içinde ne varsa onu iyileştirin. | Open Subtitles | لمبروف على ما هو في هذه الحقيبة الإسبوع القادم. |
Bana O çantayı verirsen sana söz bundan sonra her görevimle ilgili her sorunu cevaplayacağım. | Open Subtitles | إذا أعطيتني هذه الحقيبة الآن أعدك لاحقا سأجيب عن جميع الأسئلة التي لديك عن أي مهمة من مهامي |
Bu çantada anahtarlarımı hiç bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أبدا أن اجد مفاتيحي في هذه الحقيبة. |
şu çantayı al ve onun bulamayacağını bildiğin bir yere sakla. | Open Subtitles | خذ هذه الحقيبة وأخفه حيث هو لا يستطيع إيجاده. |
Haydi, o Çanta bundan fazla etmez. | Open Subtitles | هيا ، لا تساوي هذه الحقيبة أكثر من 25 دولاراً |
Önümüzdeki haftaki bir prömiyere bu çantayla gitmesini çok istiyorum. | Open Subtitles | و أود أن تحمل هذه الحقيبة بحفل فيلمها القادم |
Şimdi, önümde sıra olup tüm değerli eşyalarınızı bu çantaya koyun. | Open Subtitles | تعالوا أمامي, هاتوا كل ما هو غالي وضعوه في هذه الحقيبة |
Hepsini. Hepsini şu çantanın içine koyun. Derhal! | Open Subtitles | أحتاج إلى كل هواتفكم ضعوها في هذه الحقيبة |