Sarge, yolla şu lanet yemeği adamım! Eğer o kahrolası parayı ve kitabı geri alamazsam, bu hücreden canlı olarak çıkamayacaksın. | Open Subtitles | إن لم أحصل على ذلك الدفتر والأموال أنت لن تخرج من هذه الزنزانة حيا |
Nick döVüş konularına bakar, ama önce bu hücreden çıkmalıyız. | Open Subtitles | نيك يستطيع معالجة أمور القتال لكن يجب أن نخرج أولا من هذه الزنزانة |
bu hücre bizimkine benziyor. Dizaynında kaçmamızı sağlayacak bir şey var mı? | Open Subtitles | هذه الزنزانة مشابه للتي لدينا هل هناك أي شيء في التصميم يمكن أن يساعدنا على الهرب؟ |
bu hücre üçümüz için yeteri kadar büyük görünmüyor. | Open Subtitles | يبدوا ان هذه الزنزانة ليست كافية لثلاثتنا |
bu hücreyi tekrar görmek istemiyorum, Daniel. | Open Subtitles | لا أريد رؤية هذه الزنزانة مرة أخرى دانيال |
bu hücredeki havanın normal kimyasal bileşimi. | Open Subtitles | هذا هو التركيب الكيميائي الطبيعي للهواء في هذه الزنزانة |
Senin gibi bu hücrede kaldığım zaman bir taşla duvara kazımıştım. | Open Subtitles | لقد نحتها هنا بصخرة عندما كنت هنا في هذه الزنزانة. مثلك. |
- Evet tam da bu hücredeydi. | Open Subtitles | - في هذه الزنزانة بالتحديد- هل تمازحني؟ |
Fakat Rachel Parsons'ın hayaletiysen o halde beni bu hücreden çıkarabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا كنتي شبح راشل اخرجيني من هذه الزنزانة |
Şimdi üzgün olmayı kes Ve bu hücreden çık. | Open Subtitles | توقف عن الشعور بالأسى على نفسك و أخرج من هذه الزنزانة |
bu hücreden çıkacağım, bana ait olan altınımı alacağım ve çok zengin olacağım. | Open Subtitles | اطلق صراحي من هذه الزنزانة واستعيد الذهب وأجعلك ثرياً |
Ama bu hücreden çıkmak inandığım her şeyle çelişiyor. | Open Subtitles | وكذلك مناقضة كل ما أؤمن به، فقط للخروج من هذه الزنزانة |
Bu da bu hücreden yerine getirilmesi zor bir iş, hanımım. | Open Subtitles | وهذا مطلب كبير لتحقيقه مِنْ داخل هذه الزنزانة يا سيّدتي |
Biliyor musun seni bu hücreden çıkarttıkları her sefer buraya gelip, saklamaya çalıştığın takvimdeki küçük çentikleri değiştiriyoruz. | Open Subtitles | ... هل تعلم ,أنه فى كل مرة يأخذوك من هذه الزنزانة نأتى لهنا ونغير هذه العلامات الهشة |
Sanatla tanıştığımdan beri bu hücre, bir hapishaneye döndü. | Open Subtitles | منذ أن خَبِرتُ الفن، تحولت هذه الزنزانة إلى سجن |
Bayan Temizlikçi, bu hücre bize lazım. | Open Subtitles | يا سيدتي عاملة النظافة نحن بحاجة إلى هذه الزنزانة. |
Yanlış anladın bu hücre sadece "senin" için. | Open Subtitles | لقد أسأت الفهم هذه الزنزانة لك وحدك |
An itibariyle bu hücreyi nasıl güvenliğe aldığınızı merak ediyorum. | Open Subtitles | الآن أنا فقط مهتم في إمكانية احتواء نظامك الأمني على هذه الزنزانة |
bu hücreyi açacağım, yumruklarımız konuşacak. | Open Subtitles | سأفتح هذه الزنزانة ولندع لكماتنا تتولى الحديث |
bu hücreyi açmamak akademik kariyerini mahvedecek doğru veya yanlış? | Open Subtitles | الفشل في فتح هذه الزنزانة سيُؤدّي إلى نهاية مسؤومة لمسيرتكِ الأكاديميّة... صحيح أو خطأ؟ |
Onu tam da bu hücredeki adamın bedenine sokmuştum! | Open Subtitles | وضعته في جسد الشاب في هذه الزنزانة ! هناك |
Tanrım, su sıçratıp durmayı kes. bu hücrede yalnız değilsin, hatırladın mı? | Open Subtitles | يا إلهي، توقفي عن التلاعب بالماء تذكري بأنكِ لست وحدكِ في هذه الزنزانة |
- Evet tam da bu hücredeydi. | Open Subtitles | -في هذه الزنزانة تماماً |
Sen ihtiyacım olanı al, ben de seni bu hücreye tekrar tıkayayım. | Open Subtitles | عليك مساعدتي في الحصول على ما أريد وبعد ذلك سوف اعيدك إلى هذه الزنزانة |