Sen ve yanında çalıştığın insanlar bu kanalın en saygın, en çok izlenen programını yok ediyorsunuz... | Open Subtitles | أنت والناس الذين تعملين لحسابهم تدمرون أكثر العروض احتراما ومشاهدة وربحا في هذه الشبكة |
Kimse bu kanalın açılacağına inanmıyordu. | Open Subtitles | لم يعتقد أحد أن هذه الشبكة حقيقية |
Sinekler, eğer örümcek onları hemen yakalamazsa ağdan kimi zaman kendilerini kurtarabilirler ama bu ağa çarpacak bir sineğin kurtulma şansı olmayacaktır. | Open Subtitles | بوسع الذباب أحياناً حلّ أنفسهم من الشبكة إن لم يمسك العنكبوت بهم بسرعة، لكن الذبابة التي تخبط هذه الشبكة لن تحظى بتلك الفرصة. |
bu ağ üzerinden yanlış söylentiler ve yanıltıcı görüntüler yayınlandı. | Open Subtitles | بشائعات مشينة ومقاطع الفيديو المضللة تم بثها من هذه الشبكة |
Aslında bu ağ birbirine o kadar bağlı ki bu ağı parçalarına ayırmak ve ürünleri tek bir ülkede üretmek neredeyse olanaksız. | TED | وفي الواقع أن هذه الشبكة مترابطة جداً وإنه من المستحيل تقريباً تفكيك وإنتاج المنتجات في بلد واحد فقط. |
bu ağın davranışı tüm bu sinapsların gücü ile karakterize edilir. | TED | إن سلوك هذه الشبكة تتميز عن طريق قوة جميع تلك المشابك. |
Andy'e söyle bu kanal bu programı asla yayınlamayacak. Hey, bu o. | Open Subtitles | قل لـ(كوفمان) هذه الشبكة لن تبث أبداً هذا البرنامج |
Bu tuzaktan uzak durun! | Open Subtitles | أبق هذه الشبكة واضحة . |
Maalesef, tabii Harry's Law dizisi bu hafta büyük bir sıçrama yapmışsa ve bunu kimse bana söylemişse, bu kanalın en büyük iki yıldızı sizsiniz. | Open Subtitles | "للأسف, فقط إذا كان مسلسل "قانون هاري قد نجح حقا هذا الإسبوع و لم يخبرني أحد فأنتما الإثنان مازلتم أكبر نجمان في هذه الشبكة |
Sen bu kanalın yüzüsün. | Open Subtitles | أنت واجهة هذه الشبكة. |
bu ağa sızmak fedaral bir suçtur. | Open Subtitles | اختراق هذه الشبكة هو جريمة فيدرالية |
bu ağa sızmak fedaral bir suçtur. | Open Subtitles | اختراق هذه الشبكة جريمة فيدراليّة. |
Ve kadınlar da bu ağa hapsedilmiş olurlar. | Open Subtitles | والمرأة سجينة داخل هذه الشبكة |
bu ağ yüzleri tanımlamak için tasarlanmış, yüzleri birbirinden ayırt edebilmek için. | TED | هذه الشبكة مصممة لمعرفة الوجوه، لتميز كل وجه عن الآخر. |
Burada sadece bir bulut resmi ile başlıyoruz ve optimize ettikçe, temel olarak bu ağ, bulutlarda gördüklerini çözüyor. | TED | هنا، بدأنا بصورة للغيوم، وبينما نقوم بعملية الاستمثال، أساساً، هذه الشبكة تميز ما تراه بين الغيوم. |
Penisilin, bu ağı ören bileşimlerden bir tanesine tutunur ve duvarın, kritik bir safhada yeniden oluşmasını önler. | TED | يتداخل البنسلين بين المركّبات التي تنسج وحدات هذه الشبكة ويحول دون إعادة بناء الجدار عند مرحلة دقيقة. |
Bu gece burada gördükleriniz size bu ağı sadece bir türe kısıtlamamanızı ve diğer akıllı ve bilinçli türlerin de bu sistemin bir parçası olması ...gerektiğini söylüyor. | TED | وما تشاهدونه الليلة يخبركم بأنه لا يفترض أن نخص هذه الشبكة بنوع واحد، بأنه ينبغي أيضا على الأنواع الأخرى الذكية والمدركة لما حولها أن تكون جزء من النظام. |
Her robot için de algılama, iletişim, hesaplama etkileşimini düşünmek zorundasınız -- sonrasında bu ağı kontrol etmek ve yönetmek oldukça zor hâle geliyor. | TED | وداخل كل روبوت، يجب أن تفكر في التفاعل والإستشعار والتواصل والحساب وبالتالي هذه الشبكة يصبح من الصعب التحكم فيها وإدارتها |
P.S. gibi yarımekansal ihmal hastaları genelde bu ağın belirli bir kısmında hasara sahiptirler. | TED | إنّ المرضى الذين يعانون من إهمال حيزي نصفي، مثل بي.إس، عادة ما يكون لديهم تلف في جزء معين من هذه الشبكة. |
bu ağın karmaşık yapısı şans eseri bir kaza sonucu ortaya çıkarılabilmişti. | Open Subtitles | تجلى تعقيد هذه الشبكة بوضوح عن طريق حادث غريب |
Andy'e söyle bu kanal bu programı asla yayınlamayacak. | Open Subtitles | قل لـ(كوفمان) هذه الشبكة لن تبث أبداً هذا البرنامج |
Bu tuzaktan uzak durun! | Open Subtitles | أبق هذه الشبكة واضحة . |
işte denizde bir ağ var, ve denizden çıkardığımız balık bu ağda. | TED | هذه شبكة موضوعة فى البحر, و السمك تم صيده إلى داخل هذه الشبكة. |