Kız olan sensin zaten. O yüzden Bu konuşmayı yapıyoruz. | Open Subtitles | لِهذا نحن سَيكونُ عِنْدَنا هذه المحادثةِ المشوّشةِ. |
Bu konuşmayı bile niye yaptığımızı anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ لِماذا نحن سَيكونُ عِنْدَنا هذه المحادثةِ. |
Eğer ofisinde olsaydın, Bu konuşmayı yüz yüze yapıyor olurduk. | Open Subtitles | إذا أنت كُنْتَ في مكتبِكَ الآن، نحن سَسَيكونُ عِنْدَنا هذه المحادثةِ وجهاً لوجه. |
Konuşma bittiğinde bunları unutacaksın. | Open Subtitles | لأنك لَيْسَ لَكَ ذاكرةُ قصيرة الأمدُ. أنت سَيَنْسي هذه المحادثةِ متى هي إنتهت. |
Pekala, bu Konuşma pek de düşündüğüm gibi gitmiyor. | Open Subtitles | الموافقة، هذه المحادثةِ لا يَذْهبُ في كل الطريقِ خطّطتُ. |
Bu Konuşma nasıl desem acaba... bitmiştir. Gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | هذه المحادثةِ الشّيء الذي أُريدُ بأنّ يَنتهي. |
Sonra Bu konuşmayı tekrar yaparız. | Open Subtitles | ثمّ نحن يُمكنُ أَنْ نَأخُذَ هذه المحادثةِ ثانية من البداية! |
Bu konuşmayı yaptığımıza çok seviniyorum. | Open Subtitles | - أَنا مسرورُ جداً كَانَ عِنْدَنا هذه المحادثةِ. |
Bu konuşmayı da işlerime olan bağlılığımdan ve saygımdan dolayı diğer işlerimle aynı ciddiyette yapmalıyım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أُعالجَ هذه المحادثةِ مَع نفس العنايةِ والولاءِ للتَفاصيل... انها المحادثة التي تعتبرَ صفقة العملِ. |
Sanırım bu Konuşma hiç olmadı. | Open Subtitles | أَحْزرُ هذه المحادثةِ مَا وَجدتْ. |
Bu Konuşma hiçte iyi biryere gitmez anladın mı ? | Open Subtitles | هذه المحادثةِ مَا حَدثَ. حَصلَ عليه؟ |
Bu Konuşma Koko ile sona ermeliydi. | Open Subtitles | الموافقة، هذه المحادثةِ كان يَجِبُ أنْ يَنتهي في Koko. |
Konuşma Winter Park'ta geçiyordu. | Open Subtitles | هذه المحادثةِ حَدثت في المتنزه الشتائي |
Bu Konuşma bitmiştir. | Open Subtitles | حَسَناً، هذه المحادثةِ بالتأكيد إنتهى. |