ويكيبيديا

    "هذه المعلومة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu bilgi
        
    • bu bilgiye
        
    • Bu bilginin
        
    • O bilgiyi
        
    • bu bilgiyi
        
    • bu istihbarat
        
    • bu küçük detayı
        
    Bu bilgi için bir sürü para ödemeye hazır kişiler var. Open Subtitles هناك اشخاص قد يدفعون الكثير مقابل هذه المعلومة
    Bu bilgi yanlış ellere geçerse, oldukça zararlı olabilir. Open Subtitles في الأيدي الخاطئة ، هذه المعلومة ممكن أن تُدمر
    Bu bilgi yanlış. O beni öldürmeye çalıştı. Hata yaptı. Open Subtitles هذه المعلومة خاطئة حاول قتلي وارتكب خطأً
    bu bilgiye zaten sahipsiniz, Yüzbaşı. Open Subtitles أنت تمتلك هذه المعلومة مسبقاً أيها الكابتن
    O halde Bu bilginin hiçbir şekilde sızmadığından emin olmalısın. Open Subtitles لذا أنا واثق أنك ستجد طريقة لمنع نشر هذه المعلومة
    Eğer bilseydi O bilgiyi de atlası aldığı şekilde polise verirdi. Open Subtitles لكان قال هذه المعلومة للشرطة لقد اشترى هذه الخرائط بشكل مجهول
    Tırnak içinde söylüyorum, "bu hafta sonu takımımız kazanacak" ve biz bu bilgiyi sadece haklı çıktığımız nadir zamanlarda hatırlayacağız. TED نعلم أن فريقنا سيربح في عطلة نهاية الاسبوع هذه ونتذكر فقط هذه المعلومة في المرات التي نكون فيها على صواب
    Ted Earley (Chalie Crews'in Finans Danışmanı) Bu bilgi mahkeme emriyle gizlenmiştir. Open Subtitles هذه المعلومة غير مصرح بها تحت أمر المحكمة
    Eğer Bu bilgi doğruysa onu ölüme mahkum ettiğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles ".. إن كانت هذه المعلومة صحيحة" فأنت تدرك أنك تحكم" "عليها بالموت؟
    Ama Bu bilgi burada kalacak. Aman Tanrım. Open Subtitles ـ ولكن هذه المعلومة لن تغادر هذه الطاولة..
    Bu bilgi daha sonra bir tanık tarafından doğrulandı. Open Subtitles هذه المعلومة تم التأكد منها عن طريق شاهد
    Bu bilgi Coruscant'a süpriz bir saldırı yapmamızı mümkün kılacak, bu cumhuriyeti ve Jedi'ları felce uğratacak. Open Subtitles هذه المعلومة تتيح لنا لان نفتعل هجوم مفاجئ على كوراسنت , نضرب لنشل الجمهورية والجاداي
    Ona adamın hayatının tehlikede olduğunu söyledin, evet, ama onu vurduran Bu bilgi değildi. Open Subtitles لقد أخبرتها بأنه حياته في خطر، أجل ولكن هذه المعلومة لم تقتله
    Bu bilgi uluslararası terörün, zillerini çalabilir. Open Subtitles هذه المعلومة ربما تحمل مفتاح تفكيك حلقة إرهاب دوليّة
    Diyelimki, adamla bir gorusme ayarladin, Sen sehirdeki bu bilgiye sahip olan tek temsilci degilsinki, Open Subtitles بإفتراض أنه يمكنك أن تقابل الرجل ، أنت لست العميل الوحيد في المدينة لديه هذه المعلومة
    Tamam. bu bilgiye niye ihtiyaç duydun? Open Subtitles حسناً، لماذا كانت هذه المعلومة مهمة لك ؟
    Hiç kimse Bu bilginin sızmasını riske atmak istemedi ve onu rahat bıraktılar. Open Subtitles لا أحد اراد المخاطرة بتسريب هذه المعلومة لذا قاموا بتوصيله وحيداَ
    Bu bilginin kontrolden çıkmalarını körükleyeceğini mi? Open Subtitles أن هذه المعلومة ستتفرق كالنار في الهشيم ؟
    Hiç çalıştığın bir davada sağlam bilgiye sahip olduğun ama O bilgiyi yasal yoldan edinmediğin oldu mu? Open Subtitles هل سبق لك ِ و أن عملت ِ على قضية و حصلتِ على معلومة جيدة لكن الطريقه التي حصلت ِ فيها على هذه المعلومة غير قانونية بالضبط ؟
    bu bilgiyi dedektiflere aktardım ve öğrendim ki kurbanın keskin olmayan bir cisimle etkisiz hâle getirildiğinden şüpheleniyorlarmış. TED قدمت هذه المعلومة إلى المحققين وعملت أنهم يشكون بأن الضحية أصيبت بالعجز جراء ضربة قوية ومباشرة على الرأس.
    Efendim, bu istihbarat doğruysa taktik değişikliği gerektirir. Open Subtitles سيدي، لو كانت هذه المعلومة صحيحة فإنها ستغير التكتيكات بالكامل
    Hayır, korkarım bu küçük detayı atlamışsın. Open Subtitles هل أخبرتك من قبل أن هالي كانت توأم لا أخشى أنك نسيت هذه المعلومة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد