Bu röportaj, kariyerinizi ilerletecek değil mi Bay Decker? | Open Subtitles | هذه المقابلة سوف يرفع حياتك المهنية، أليس كذلك، السيد ديكر؟ |
Çocuklar Bu röportaj nerede yayınlanacak bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | الأطفال يُريدون أن يعرفوا متي ستُذاع هذه المقابلة على الهواء. |
- Çıkmalıyım. Bu görüşme için bir yıl bekledik. | Open Subtitles | علي ذلك , لقد انتظرت طوال العام من اجل هذه المقابلة |
Tamam. Anlaşıldığı üzere Bu görüşme bitmiştir. | Open Subtitles | حسناً, انني اتفهم ذالك هذه المقابلة انتهت |
Bu röportajı yapamazsam editörümün de beni kovacağı kesin. | Open Subtitles | الناشر، رئيس تحرير من "ستار عظم الساق" أطلقت لي ذات مرة. سأطرد اذا لم احصل على هذه المقابلة! |
Bu görüşmeyi, birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak için kabul ettim. | Open Subtitles | قد وافقت على هذه المقابلة لأننا بحاجة لتوضيح بعض الأمور. |
Hayır, bu röportajın sadece sergi hakkında olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | أتريدين التكلّم عن ذلك؟ لقد قلت هذه المقابلة ستكون عن المعرض |
Peki Bu mülakat nasıl bir yöntemle gerçekleşiyor? Sadece genel kültürle, hobilerle ilgili bir sohbet mi... | Open Subtitles | إذاً كيف هو شكل هذه المقابلة هل هو مجرد محادثة عامة, الهوايات, العنوان,.. |
Bu röportaj önemli, çünkü medyada ilk resmi görünüşün olacak. | Open Subtitles | تعتبر هذه المقابلة مفتاح الدخول حيث أنها الظهور المرئي الأول لك في وسائل الإعلام |
Belki de Bu röportaj dürüst olman için, kendini soyadından ayırman için bir fırsattır. | Open Subtitles | لعل هذه المقابلة تكون فرصةً لك لتكون صادقاً، وأن تعزل نفسك عن اسم عائلتك. |
Ve ayrıca Bu röportaj mesleklerimizde ilerleme veya gerileme yapabilir. | Open Subtitles | وايضا تذكر ان هذه المقابلة ربما ستدمر او ستصنع مستقبلنا المهني |
Başka sorular, ya da üzerinde Bu röportaj? | Open Subtitles | أي أسئلة أخرى, أو ان هذه المقابلة قد انتهت؟ |
Bu görüşme bitmiştir. Ya onu bir şeyle suçlayın ya da onu serbest bırakın. | Open Subtitles | هذه المقابلة أنتهت , أتتهمه بشىء أم ستطلق صراحه |
11.02 itibariyle, Bu görüşme müvekkilimin anayasal haklarını ihlal ediyor. | Open Subtitles | بتمام الساعة 11: 42 صباحاً هذه المقابلة أصبحت إنتهاكاً لحقوق موكلي الدستورية |
Bu görüşme hakkında bir kaç sene öncesine kadar hiç düşünmemiştim. Babam son derece sağlıklı gözükürken ve halen haftada 40 saat hastalarına bakarken kanser teshisi kondu. | TED | لم أفكر في هذه المقابلة حتى سنوات قليلة، حين كان بصحة طيبة وكان لا يزال رؤية المرضى 40 ساعة في الأسبوع، وفجأة أثبت التشخيص إصابته بالسرطان. |
Şimdi hatırladım, Bu röportajı kısa kesmem gerekecek. | Open Subtitles | تذكرت للتو، يجب قطع هذه المقابلة. |
Vayy, Bu röportajı tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | ياللهول، لقد نسيت هذه المقابلة تماماً |
Onlar Bu görüşmeyi istemek için sınırları çok zorladılar. | Open Subtitles | ولقد قاموا بحالة استثنائية ليطلبوا هذه المقابلة |
bu röportajın gerçekler hakkında olacağı gibi bir izlenime mi kapıldın? | Open Subtitles | هل لديك انطباع بأن هذه المقابلة تدور حول الحقيقة؟ |
- ...ve başka bir-- Bu mülakat bitmiştir. Ve ben işi aldım. | Open Subtitles | هذه المقابلة انتهت وأنا حصلت على الوظيفة |
Bu mülakatı bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الإنتهاء من هذه المقابلة. |
Bu toplantı sadece bir formalite! | Open Subtitles | هذه المقابلة قريبة للشكل الرسمي |
Bay LaPlante, benim görevim, bu görüşmeye dayanarak mahkumiyet hakkında tavsiyede bulunmak. | Open Subtitles | سيد لابلانت... مهمتى هى أن أضع توصيات بالحكم فى قضيتك بناءاً على هذه المقابلة |
Şu röportajı biraz hızlandırmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | هل يمكننا تسريع هذه المقابلة على طول؟ |
Bu görüşmenin gayesi, üstün kişiliğinizle onu etkilemektir. | Open Subtitles | هذه المقابلة غرضها أن تؤكد له قوة شخصيتك تجعله يحسّ بتفوقك |