Bu sonucu kullarak, eli kazımak için bir izin alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نستعمل هذه النتيجة للحصول على مذكرة لفحص هذه اليد |
Bu sonucu destekleyecek herhangi bir kanıtınız var mı, Bay Finch? | Open Subtitles | -ألديك أي دليل يدعم هذه النتيجة يا سيد (فينش) ؟ |
Jack Bauer bile Bu sonucu garanti edemez. | Open Subtitles | حتى (جاك باور) لا يمكنه أن يضمن هذه النتيجة |
bu sonuç hem bu davada hem de diğer suçlamalarda başından beri söylediklerimizi doğruluyor: | Open Subtitles | هذه النتيجة تؤكد ما كنا نقوله طوال الوقت بشأن هذه المحاكمة ومحاكمات أخرى كيدية |
bu sonuç tek kelimeyle muazzam bir öneme sahiptir. | Open Subtitles | أهمية هذه النتيجة ببساطة هي هائلة. |
Beni dinleyecek ve o takvime işaretleyeceksiniz. | Open Subtitles | إن كنت ستتواصل معي و مع هذه النتيجة |
Beni dinleyecek ve o takvime işaretleyeceksiniz. | Open Subtitles | إن كنت ستتواصل معي و مع هذه النتيجة |
Ve bu sonuca varıyorsunuzi çok düz, bebek poposu gibi. | TED | ثم تحصل على هذه النتيجة جيد جداً, مثل مؤخرة طفل رضيع |
Jack Bauer bile Bu sonucu garanti edemez. | Open Subtitles | حتى (جاك باور) لا يمكنه أن يضمن هذه النتيجة |
Bu sonucu isteyen ben değilim. | Open Subtitles | أقتله! لست أنا من أراد هذه النتيجة. |
bu sonuç gerçekten neyi gösteriyor? | TED | ماذا تظهر هذه النتيجة حقا؟ |
bu sonuç güncel olacak. | Open Subtitles | حسناً هذه النتيجة حتى الآن |
Lakin bu sonuç önceden kestirilemeyen sonuçların en büyüğüydü. | Open Subtitles | لكن هذه النتيجة... بدت غير متوقعة أبداً |
Ama bu sonuca, yolculuğun nereye gideceğini önceden bilmeden ulaştık. Elimizde olan tek şey, işletmenin ve müşterinin yüzleşmesi gereken bir dizi soruydu. | TED | لكنّنا وصلنا إلى هذه النتيجة دون أن نعلم ما كنّا نفعله, ماكنّا نعلمه هو أن هناك قضايا تواجه الشركة والعميل. |
Ama komitede bu sonuca varamadık. | Open Subtitles | لكنّنا لم نستطيع الوصول الى هذه النتيجة في اللجنة |