İnsan şöyle düşünüyor: Senin hayatın bu işte. | Open Subtitles | كأنّه يقولُ لك هذه حياتك يا رجل |
# Senin hayatın bu Gidebilirsin istediğin yere # | Open Subtitles | ♪هذه حياتك♪ ♪يمكنك الذهاب لأي مكان♪ |
# Senin hayatın bu Gidebilirsin istediğin yere # | Open Subtitles | ♪هذه حياتك♪ ♪يمكنك الذهاب إلى اي مكان♪ |
Yani, Bu senin hayatın. Hayatını yaşamalısın, değil mi? | Open Subtitles | أعني, هذه حياتك يجب أن تعيش حياتك, حسناً ؟ |
Bu senin hayatın ve kararı sen vereceksin. Unut gitsin. Unut gitsin ve.. | Open Subtitles | هذه حياتك وعليك اتخاذ القرارات انسي ذلك وسوف ننسى |
Ama tatlım, Bu senin hayatın, senin kararın. | Open Subtitles | لكن ياعزيزتى هذه حياتك و هذا قرارك |
# Senin hayatın bu Gidebilirsin istediğin yere # | Open Subtitles | ♪هذه حياتك♪ ♪يمكنك الذهاب إلى اي مكان♪ |
Senin hayatın bu! Burası! Şimdiki zaman! | Open Subtitles | هذه حياتك هنا والأن |
Mahvolmuş hayatın bu mu? | Open Subtitles | هذه حياتك المخربة؟ |
Ama biliyor musun Gus, senin hayatın bu, tamam mı? Tüm elindekiler bunlar. | Open Subtitles | أوتعلم يا (غاس)، هذه حياتك وهذا كل ما ستحصل عليه |
# Senin hayatın bu # | Open Subtitles | ♪عشّها، هذه حياتك♪ |
# Senin hayatın bu # | Open Subtitles | ♪عشّها هذه حياتك♪ |
Artık hayatın bu oldu demek? | Open Subtitles | -إذن، هذه حياتك الآن؟ |
Bu senin hayatın vardı, hatırlar mısın o şovu? | Open Subtitles | هل تتذكر تلك الحصة التلفزيونية "هذه حياتك"؟ |
Bu senin hayatın! Ben yardım etmemeliydim. | Open Subtitles | هذه حياتك كان لا يجب ان اساعدك |
Ama bu sadece "Bu senin hayatın"ın kötü bir bölümü gibi. | Open Subtitles | لكن هذا عبارة عن حلقة سيئة من مسلسل "هذه حياتك" |
Bu senin hayatın ve biz onun hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | هذه حياتك التي نتحدث عنها |
Bu senin hayatın. | Open Subtitles | هذه حياتك في الملف |
Çünkü arkadaslarin ve ailen senin hayatin, ile ilgili, Tebrikler. | Open Subtitles | , لأنه بالرغم من تدخل العائلة و الأصدقاء هذه حياتك تهاني |