- Başkasının hayatını yaşayabilirsin. - Sanırım Bu benim hayatım. | Open Subtitles | أنت قد تنتهي بحياة كل شخص ما اعتقد هذه حياتي. |
Bu benim hayatım, carpoolda incelenmesi gereken bir şey değil. | Open Subtitles | هذه حياتي الشخصية ، ولا احتاج لمعارضين من الكاربول فيها |
Ben özür dilemem. Bu benim hayatım. | Open Subtitles | لست نادما على ذلك هذه حياتي و لكنني اعتقدت |
Benim hayatım bu şekilde tükenmek zorunda mı? | Open Subtitles | هذه حياتي التي من المفترض أن أعيشها؟ |
Bu benim hayatım olmalı, benim partim, benim evim. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون هذه حياتي وهذه حفلتي وهذه شقتي |
O kız benim en iyi arkadaşım. Ve istersem onunla takılabilirim. Bu benim hayatım. | Open Subtitles | تلك الفتاة هي صديقتي المقربة وسأخرج معها إذا أردت , هذه حياتي |
Pekala, Bu benim hayatım... Vham! Bam! | Open Subtitles | حسناً , هذه حياتي نعم , هذا صحيح , تحركوا |
Grup içinde istediğin kadar tuhaf ol, ama Bu benim hayatım. | Open Subtitles | كن غريب الأطوار كما تريد في المجموعة ولكن هذه حياتي |
Hayır, ama Bu benim hayatım kapandığımız, sizinki değil. | Open Subtitles | لا، هذه حياتي التي سنغلق صفحتها وليس حياتك |
İnanamıyorum Bu benim hayatım. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إعتقاد هذه حياتي. |
Bunu yapmaya hakkın yoktu dostum. Bu benim hayatım. | Open Subtitles | ليس لك الحق لتفعل هذا هذه حياتي |
- Ayrıca, Bu benim hayatım. - Hayır, sadece senin değil. | Open Subtitles | بالاضافة , هذه حياتي - لا , هي ليست حياتكِ فحسب - |
Artık Bu benim hayatım, ve sende hayatına geri dönmelisin. | Open Subtitles | هذه حياتي الان وأريد منكِ العودة لحياتك |
Bu benim hayatım, ve onu geri almama izin vermedi. | Open Subtitles | هذه حياتي , و رفض السماح لي باسترجاعها |
Hey, Bu benim hayatım. Oradaki benim hayatım. | Open Subtitles | هذه حياتي التي تتفرّجون عليها. |
Bu benim hayatım, görmem lazım. | Open Subtitles | هذه حياتي أحتاج لأن أطوي صفحة الماضي |
- Duygusal davranıyorsun. - Benim hayatım bu. | Open Subtitles | ـ إنّكِ حساسة للغاية ـ هذه حياتي |
Benim hayatım bu. Benim toprağım. | Open Subtitles | هذه حياتي و هذا وطني. |
Hayatım söz konusuydu. Emin olmalıydım. Geldiğimde, sözünde durduğunu anladım. | Open Subtitles | هذه حياتي ، فيجب أن أعلم ، عندما آتيت هنا لقد رأيت أنك نفذت ما وعدت |
Öyle olmalı. hayatım böyle olamaz! | Open Subtitles | يجب أن يكون كذلك، لا يمكن أن تكون هذه حياتي. |
Burada hayatımdan söz ediyoruz. Nasıl yüzüne gözüne bulaştırırsın? | Open Subtitles | هذه حياتي كيف لك أن تسمح بهذا ؟ |