bu tanrıdan bir hediye, bir video yönetmeninden değil. | Open Subtitles | هذه هدية من الله وليس من بعض مخرجي الفيديو |
Bu l kardeşlerinden biri öldürdü sadece bir küçük bir hediye l aldı olduğunu. | Open Subtitles | هذه هدية صغيرة اكتسبتها عندما قتلت إحدى الشقيقات |
Kız arkadaşımın ilk görüşmemizde bana verdiği bir hediye. | Open Subtitles | هذه هدية صديقتى التى أعطتنى إياها عندما تقابلنا أول مرة |
Çok sevdiğim bir arkadaşımın Noel hediyesi. | Open Subtitles | هذه هدية الكريسماس من صديق عزيز لي أنظر أبي |
Bu, canavarın hediyesi. Pekâlâ Rambo, rolünü iyi oynuyorsun! Ne istiyorsun? | Open Subtitles | هذه هدية للوحش حسناً يا رامبو ، لقد اثبت وجهة نظرك فما الذي تريده؟ |
Senin için bir hediyem var. | Open Subtitles | هذه هدية لك |
- Bu hediye senin için. - Teşekkürler. | Open Subtitles | هذه هدية خاصة لك شكرآ لك |
Bu, seyircilerden bize verilen bir armağan. | Open Subtitles | هذه هدية من الجمهور لنا |
Dedemin kılıcını bana geri verdiğiniz için size küçük bir hediye getirdim. | Open Subtitles | هذه هدية صغيرة كتعبير عن مدى إمتناني لإرجاعك لسيف جدي |
Bu 6 yaşındaki biri için pahalı bir hediye. | Open Subtitles | هذه هدية غالية بالنسبة لطفلة فى السادسة، |
Ron, bu şu anda Orta Doğu'da askerliğini yapan bir üyemizden gelen çok özel bir hediye. | Open Subtitles | رون,هذه هدية قيمة جداً من واحد من أعضاؤنا متمركز حالياً مع قواتنا في الشرق الأوسط,حسناً؟ |
Böldüğümüz için kusura bakmayın ama mavi gömleklilerden ufak bir hediye getirdik. | Open Subtitles | عذرا للمقاطعة، لكن هذه هدية صغيرة من الشرطة. |
Buna gerek yok. Bu kocam için bir hediye, o yüzden kendi ellerimle yapmam lazım. | Open Subtitles | هذا ليس ضروريًا، هذه هدية لزوجي لذا سأطرزها بنفسي |
Şimdi,işte sadece senin için özel bir hediye, | Open Subtitles | والاّن، هذه هدية مميزة فقط من أجلك |
Onlar kitap dayacağı. Harika bir hediye. Tamam. | Open Subtitles | إنهما مسندا كتب و هذه هدية رائعة |
Bu, babamın bana doğum günümde verdiği bir hediye. | Open Subtitles | كانت هذه هدية من والدى فى عيد ميلادى |
İyi, eğer o, Tanrı'nın kokpite hediyesi değilse. | Open Subtitles | أنظروا، أنظروا أليست هذه هدية من الله لكرسي القيادة |
Bunlar Gülbeyaz teyzenizin ilk okul günü hediyesi. | Open Subtitles | هذه هدية من خالتكم جولباييز بمناسبة اليوم الابتدائي بالمدرسة |
Bu, babanın kuzeni Rani Hala için doğum günü hediyesi. | Open Subtitles | آه! هذه هدية عيد ميلاد لإبنة عم والدك. العمة رانى |
Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | هذه هدية لك |
- Bu hediye senin için. - Teşekkürler. | Open Subtitles | هذه هدية خاصة لك شكرآ لك |
Hepsi özgürlüğün evlatlarından bir armağan! | Open Subtitles | هذه هدية من جميع أبناء الحرية |
- Evet asıl hediye bu. | Open Subtitles | الآن, هذه هدية أنا سأتذكر ذلك فى عيد ميلادك |