Her yerden bomba sesi ve uçak gürültüsü geliyordu. Dışarı koştum. | Open Subtitles | وقتها هرعت إلى الشرفه و رأيت على الفور السماء تعج بالطائرات اليابانيه |
Kıyafetlerimi çıkarmamı söyledi, ama çıkarmadım, çok sinirlendi, ve elbisemi çekiştirmeye başladı, ben de banyoya koştum, arkamdan hala bağırıyordu. | Open Subtitles | طلب مني خلع ملابسي ولكنني لم أرد ذلك فثار وجذب ثوبي لذلك هرعت إلى المرحاض وأخذ يناديني صارخاً |
Oğlanlarımdan birine bir kaza kurşunu gelmediğinden emin olmaya mutfağa koştum. | Open Subtitles | لذا هرعت إلى المطبخ لأتأكد أن فتياني لم يتعرضوا لأيّ طلقات نار عشوائية. |
Ve oraya koştum, aynaya bakıyordu. | Open Subtitles | وعندما هرعت إلى هناك, لقد كانت تنظر إلى المرآة |
Bir herbaryumun ne olduğunu anlamak için kütüphaneye koştum. | TED | هرعت إلى المكتبة لأفهم ما هي "العشبيات". |
Yataktan çıktım, koridora koştum ve karımı merdivenlerin dibinde yatarken gördüm. | Open Subtitles | ،قفزت من السرير ...و هرعت إلى آخر الرواق، ووجدت زوجتي راقدة أسفل السلالم |
- Yatak odasına koştum. | Open Subtitles | لقد هرعت إلى غرفة النوم. |
Kızımın yanına koştum. | Open Subtitles | هرعت إلى إبنتي |