Bizi Tepe 60'a gönderebilirlerdi. Tepe 60 ne? | Open Subtitles | حسناً , يستطيعون إرسالنا إلى هضبة الستين |
Hey, Çek Çıkar. Tepe 60, al bak bakalım. | Open Subtitles | هيه , أيها الساحب إنها هضبة الستين , إلقي نظرة |
Monmouth County Savaşı'na giderken iki gün Tabor Heights'ta kamp yaptı. | Open Subtitles | في طريقه لمعركة مقاطعة مونماوث قضى يومين هنا عند هضبة تابور |
Sarı Nehir, Loess Platosu'ndan her yıl binlerce ton çökeltiyi doğuya Çin'in can damarı olan tarım arazilerine taşır. | Open Subtitles | كلّ سنة النهر الأصفر يحمل بلايين الأطنان من الراسب من هضبة لوس شرقا إلى حقول المحصول الوسط الصيني. |
Bu platonun bereketiyse daha batıda yer alan Loess platosundan kaynaklanır. | Open Subtitles | خصوبة هذا السهل تاتي من الغرب البعيد، من هضبة لوس. |
Pupukea Tepesi'nde bulunduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن وجدنا مسكعكم فوق على هضبة بوبوكيا. |
Seven Years ln Tibet'te Brad Pitt'le oynadım... | Open Subtitles | عندما كنت مع براد بيت في فيلم سبع سنوات في هضبة التيبت -نعم |
Kuzeyde Sion Dağlarından, güneyde Sina'ya. | Open Subtitles | من هضبة الجولان في الشمال إلى سيناء في الجنوب. |
Burada Giza platosunda insanoğlunun en görkemli başarısı yükseliyor. | Open Subtitles | هنا فوق هضبة الجيزه شامخاً أمامكم أقوى إنجاز للبشريه |
Tepe 60'ı ve artezyenleri patlatacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بإشعال هضبة الستين و تراكتورات الألغام |
K2 değil ya, alt tarafı büyük bir Tepe. Çocuk bile tırmanır. | Open Subtitles | ليست بجبل , إنها مجرد هضبة طفليمكنهصعودها.. |
uzakta, yeşil bir Tepe üzerinde parıldayan altın bir ölçüt değildir. | Open Subtitles | ليس عبارة عن علامة ذهبيّة تلمع فوق هضبة خضراء بعيدة. |
1948 yilina kadar Bethlehem kenarindaki bu çiplak Tepe, simdi Deheishe mülteci kampi. | Open Subtitles | حتى 1948 كانت تلك هضبة "مكشوفة على حافة "بيت لحم "الآن هو مخيّم لاجئين "دهيسا |
New York'a trenle gideceğiz, Tabor Heights'a uğramayacağız. | Open Subtitles | سنذهب إلى نيويورك عبر القطار نتحنب هضبة تابور |
İlki New Jersey, Tabor Heights'taki benzin istasyonu. | Open Subtitles | المحطة الأولى ستكون في محطة البنزين في هضبة تابور, نيوجرسي |
Tabor Heights'a gidip neler olduğunu öğren. | Open Subtitles | اذهب إلى هضبة تابور استكشف مالذي يحدث هناك |
Bu bereketin asıl kaynağı olan Loess Platosu da tehdit altında. | Open Subtitles | ومصدر خصوبة، هضبة لوس، أيضا تحت التهديد. |
Hedefleri dağların ötesinde, deniz seviyesinden 3,000 metre yukarıdaki Antarktik Platosu'ndaydı. | Open Subtitles | هدفهم يقبع وراء الجبال، فوق 3000 مترٍ من مستوى سطح البحر، على هضبة أنتاركتيكا |
Kanada'daki kaya platosundan. | Open Subtitles | من هضبة صخرية في كندا. |
Kanada'daki kaya platosundan. | Open Subtitles | (من هضبة صخريّة بـ(كندا |
O zaman Anı Tepesi'ne gidiyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنت متوجهة إلى هضبة الذكريات |
Seven Years ln Tibet'te Brad Pitt'le oynadım... | Open Subtitles | عندما كنت مع براد بيت في فيلم سبع سنوات في هضبة التيبت -نعم |
Kuzeyde Sion Dağlarından, güneyde Sina'ya kadar. | Open Subtitles | من هضبة الجولان في الشمال إلى سيناء في الجنوب. |
776 kilometre uzunluğundaki Sen nehri Langres platosunda doğar ve Manş denizine dökülür. | Open Subtitles | نهر السين يتدفق من هضبة (لانجر). ويبلغ طوله 776 كيلومترا. وهو يصب في القناة الانجليزية. |
O zaman bebek bezi tepesine güneş vurmadan pencerelerini kapatmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | عليك بإغلاق نوافذك قبل أن تسقط الشمس على هضبة الحفّاظات |