| Hector Savage. Detroit'lu. Hey, bu herifi hatırlıyorum. | Open Subtitles | هكتور سافاج من ديترويت أنا فاكر المغفل ده ملاكم سابق |
| Bak. Hector neredeyse onun çirkin kıçına çarpacaktı. | Open Subtitles | انظر , هكتور على وشك أن يصدم مؤخرته السوداء |
| 2000 dolar koyuyoruz. Kazanan hepsini alır. Hector, para sende dursun. | Open Subtitles | الرهان 2000 دولار، والفائز يحصل على المال أنت ستجمع النقود يا هكتور |
| -Neden Hector? -Parayla kaçamayacak kadar yavaş da ondan. | Open Subtitles | ولماذا هكتور تحديدا لأنه ليس سريعا لكي يهرب بالمال |
| Demin içeri baktım, Hector Spoon marka motoru olan... üç Honda Civic yarıştıracak. | Open Subtitles | لقد دخلت إلى هناك لان هكتور سيشارك في السباق بثلاث سيارات هوندا سيفك ومحركات سبون |
| -Bize Hector'dan bahset Brian. -Oyuncak tabancalı Latinler. Boşver gitsin. | Open Subtitles | اخبرنا عن هكتور يا براين لاتينيون مسلحون، هيا |
| Hector hala motorlar üzerinde çalışıyor, ama lastikler uymuyor. | Open Subtitles | ما يزال هكتور يعمل على المحرك لكن الإطارات ليست ملائمة |
| O önemli değildi. Hector'u öğrenmiştim. | Open Subtitles | هذه كانت النقطة الأقل أهمية أنا اكتشفت ما بين هكتور و جوين |
| Sen ve Hector'u gördüğümde, kafam çok karıştı. | Open Subtitles | الليلة الماضية, عندما رأيتك أنت و هكتور كنت متضاربة جداً |
| O zaman Hector'u savunmama izin ver. Biz yattık. | Open Subtitles | دعني أدافع عن هكتور لقد نمت معه مرة واحة فقط |
| Hector Passmore kardeşimiz küvetteki kanı görür görmez bayıldı. | Open Subtitles | لقد أغمي على هكتور باسمور حينما شاهد قليلاً من الدم في الحوض. |
| Uh... Bert Aframian ve oğlu, Hector. İki kart anlaşma dışında. | Open Subtitles | أوه , بيرت أفراميان و ابنه , هكتور أحرزنا بطاقتين خارج الصفقة |
| Halinden anlıyorum, Hector. Gerçekten anlıyorum, ama elimden bir şey gelmez ki. | Open Subtitles | اتعاطف معك, يا هكتور لكن ليس هناك شيء افعله |
| Hector, İtalyanca konuş. Kesik bir kafa değerli birşey midir? | Open Subtitles | هكتور انت تتحدث الايطالية قطع الراس يستحق شئ ما؟ |
| Buraya geldiğimizden beri Hector radyoyu tamir etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حاول هكتور ان يصلح ذلك الراديو منذ ان وصلنا هنا. |
| Aslında yukarı çıkıp Hector'un bilgisayarından köpek bulundu ilanı yapsan güzel olacak. | Open Subtitles | فى الواقع ربما تكون فكره رائعه اذا ذهبت الى اعلى واستخدمت كمبيوتر فى حجره هكتور وعمل بعض الطباعات باننا وجدنا كلب |
| Hector her zaman koltukların ona küçük geldiğinden bahsederdi. | Open Subtitles | هكتور كان دائماً يتحدث عن تلك المقاعد , وكم هي صغيره |
| - O Başkomutan. Gizli Âşıkların kötü adamı o. Aktörün adı Hector Moreda. | Open Subtitles | هذا القائد العام ,هو واحد من أوغاد لوس امونتس اسم الممثل هكتور موريدا إنه يشبهني تماما |
| Asla Hector's'u yakma. O şey bir gerçek. | Open Subtitles | لا تفسد الامر مع هكتور يا رجل ذلك الهراء حقيقي |
| Ama Hector'u öldürünce, aslında David'in anlattıklarına kendisinin inandığını fark ettim. | Open Subtitles | و لكن بعد أن قام بقتل هكتور أدركت بأن ديفيد في الحقيقة يؤمن بها .. بكلها |
| Haklısın, Hektor. Öğrenecek o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | أنت محق يا هكتور .. لكن هناك الكثير لنتعلمه |
| - Hadi, Hec, onu rahat bırak. | Open Subtitles | -اوه هكتور,اتركوه . |