ويكيبيديا

    "هكذا هي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • böyledir
        
    • işte böyle
        
    • budur
        
    O bazı şeylerde iyi, sen de başka şeylerde.İnsanlar böyledir. Open Subtitles هو جيد في بعض الأشياء وانت جيد في أشياء أخرى, هكذا هي الناس
    İş yerinde kullanılıyor diye senin için yeterince güçlü değil diyorsun ama stajyerler için durum böyledir. Open Subtitles قلت إنك لاتجدينه قوياً بما يكفي لأنهم يستغلونه في العمل هكذا هي الحال بالنسبة للأطباء المتمرنين
    Bu işler böyledir. En iyi ve en kötü günler aslında öyle olur. Open Subtitles هكذا هي الحياة، أفضل الايام وأسوأها نادرة.
    Kütüphane de işte böyle. Devlet tarafından desteklenen zavallı arkadaş. Open Subtitles هكذا هي المكتبة، هي صديق مثير للشفقة مُمول حكومياً
    Has erkek işte böyle kokar, sürtük. Open Subtitles هكذا هي رائحة الرجل
    Hayat budur! Küçük çocuklar büyüklerine vurmamalı? Open Subtitles هكذا هي الحياة، لا يجب أن يتحرش الصغار بالكبار
    Ana kural budur. Ama sen onun yerine diyarda dolaşır, insanlara yardım edersin. Open Subtitles تقنياً، كان عليكَ قتل نفسك هكذا هي القوانين
    - H, I, J, K. Alfabe böyledir, değil mi? Open Subtitles {\pos(192,210)} "آيتش"، "آي"، "جاي"، "كاي"، هكذا هي الحروف الأبجدية، صحيح؟
    Sokaklarda racon böyledir biri bir şey yapar, bir başkası da onu bitirir. Open Subtitles نعم حسنا، هكذا هي الأمور في الشوارع... أحدهم يبدأ بقطعة فنية وشخص آخر ينهيها.
    Tek farkınız senin ayrıcalıklar ve şansla zincirlenmiş vaziyette güzel görüntüler görüp, başarının sesini duyarak "Her şey cidden, doğru ve ebedi biçimde böyledir." diye düşünmen. Open Subtitles و لكن في حالتك أنت مقيد بالحظ الجيد و الامتيازات تشاهد ظلال أشكال جميلة و تسمع صدى للنجاح و تعتقد أن هكذا هي الأمور للأبد
    Bu iş böyledir. Open Subtitles أمر شخصي لستيف؟ هكذا هي حال هذه الوظيفة
    Benim tanıdığım politikacılar genellikle dışa dönük, dost canlısı ve sosyal olarak çok yetenekli insanlardır ve bu politikada genelde böyledir. İlişkiler kurmalı, anlaşmalar yapmalısınız, ikna etmeli, memnun etmeli, iltifatlarda bulunmalısınız, kişisel yeteneklerinizi kullanmalısınız. Ve bu siyaset biliminde her zaman için böyle olmuştur. TED السياسون الذين قابلتهم عامةَ اناس منفتحين صدوقين، و موهوبين اجتماعياً و هذه طبيعة السياسة. يجب عليك ان تبني علاقات و اتفاقيات و صفقات، يجب عليك المجاملة، و تمدح يجب عليك استخدام العلاقات الشخصية و هكذا هي السياسة منذ البداية.
    Büyük rüyalar işte böyledir. TED هكذا هي الأحلام العظيمة.
    Bütün bilimler böyledir. TED هكذا هي كل العلوم.
    Has erkek işte böyle kokar, sürtük. Open Subtitles هكذا هي رائحة الرجل
    Has erkek işte böyle kokar, sürtük. Open Subtitles هكذا هي رائحة الرجل
    Ne yapalım, işte böyle. Open Subtitles على كلّ، هكذا هي الأمور
    Salgın işte böyle başlar. Open Subtitles هكذا هي بداية الوباء
    "Hayat budur işte. Open Subtitles هكذا هي الحياة ، أن سبب وجودنا لنتواصل.
    Çünkü Tanrı budur. Open Subtitles لأنه هكذا هي الآلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد