Ben daha çok arazi adamıyım; üzerimde beyaz önlüğümle laboratuvarda saatlerimi geçirdiğim zaman, panik atak geçirip oradan kaçmaya çalışıyorum. | TED | في حين انني شخص ميداني أُصاب بنوبات هلع اذا امضيت ساعات كثيرة في المُختبر مرتديا الرداء الابيض-- أخرجوني من هنا |
Ayrıca bir de köşede panik atak geçirecekmiş gibi duran ben varım, öğretmen. | TED | وهناك المعلمة التي هي أنا، أقفُ في الزاوية، على وشك أن أصاب بنوبة هلع. |
Eer saat başı kontrol edilmezse panik atak krizine girer. | Open Subtitles | قد تصاب بحالة هلع لم لو يتم الاطمئنان عليها مرة كل ساعة |
Katil herhâlde aniden paniğe kapıldı veya pişmanlık krizine girdi. | Open Subtitles | أظن أن القاتل أصابه هلع مفاجئ أو أحس ببعض الندم |
İyi bir plana ihtiyacım var. paniğe neden olmak istemem. Flaş haber, mahvolduk. | Open Subtitles | أريد خطة جيدة الآن، لا أريد التسبّب بحالة هلع. خبر عاجل: |
Yarım milyon paniklemiş insanı güvenli bir şekilde tahliye edemeyiz. | Open Subtitles | لا يوجد طريقه لإخلاء نصف مليون شخص هلع ماذا ؟ |
Biz tur atarken sana patik atak gelince çok güleceğim. | Open Subtitles | مزاحك سيقلّ عندما تصاب بنوبة هلع وتتقيّأ |
Büyük baskı altındayım. Panik atak geçiriyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا مضغوط للغاية،أشعر بأنّي سأصاب بنوبة هلع |
100 kere panik atak geçirdim ben. Bu panik atak değil. | Open Subtitles | لقد تعرضت للمئات منها، هذه ليست نوبة هلع |
Ray, kese kâğıdı tavuklar içindir. Panik atak geçirdiğim zamanlar hiç işe yaramazdı. | Open Subtitles | خاصة بالطيور أتعرض لنوبات هلع باستمرار، لا تُجدي |
Ne sorunu? Panik atak geçiriyor. Otelden ayrılamıyor. | Open Subtitles | إنه يصاب بنوبات هلع, و لا يستطيع مغادرة الفندق |
Şu anda panik atak geçiren birisiyle ilgilenmem gerekiyor. | Open Subtitles | علي ان اتعامل مع شخص على وشك ان يصاب بنوبة هلع |
Panik atak geçirdim, ve ilk ve tek C'mi almıştım. | Open Subtitles | اصبت بنوبه هلع, وحصلت لاول مره على درجه مُتدنيه |
Eğer panik atak geçiriyorsam, bu demektir ki herkesin düşündüğü gibi bir narin acınacak biriyim. | Open Subtitles | لو كان لدي حالة هلع هذا سيكون مؤشر على أنني إمرأة ضعيفة كما يضن الجميع |
İlk orgazmlarıyla karışık panik atak sadece. | Open Subtitles | كانت فقط نوبة هلع مرفقة بأول نشوة جنسية له. |
Gereksiz paniğe yol açmadan düzenli bir tahliye organize etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علي أن أننظم إخلاء بطريقة مرتبة بدون أن نحدث أي حالة هلع لا حاجة لها |
Çok fazla paniğe kapılıyordum ve yatakta kal geliyordu. | Open Subtitles | تعلمون، هلع على محمل الجد، بالشلل في السرير. |
Her zaman beni benden alan bir paniğe kapılıyordum. | Open Subtitles | كان دائماً هناك هلع كان يخيّم عليّ. |
- Bu hiç mantıklı değil. - Ateş ettikten sonra paniklemiş olmalı. | Open Subtitles | هذا ليس منطقيا على الاطلاق ربما يكون قد هلع بعد اطلاق النار |
Yanımda paniklemiş haldeki yardımcım koşuyordu, ...not alıyordu ve birden bağırmaya başladı. | Open Subtitles | هناك هذا الشريك الذي هلع ...وكان يجري بجانبي وهو يكتب بسرعة في مذكرة ... ثم بدأت بالصراخ |
- Her yerde panik başlar. | Open Subtitles | هلع على نطاق واسع |
Şimdi buradaki düğmeye basacak olursam, bütün sokaktaki binalarda tam anlamıyla bir panik başlar. | Open Subtitles | إذا ضغطتُ على هذا المفتاح، ستكون البناية كلها في حالة هلع. |