Söyle Tanrım... Söyle bana, biliyorlar mı, yoksa bilmiyorlar mı? | Open Subtitles | قلي شيئا واحدا يارب, أهم يعرفون أم هم لا يعرفون |
Hiçbir şeyin nasıl yapılacağını bilmiyorlar ve Wall Street'te hiç iş kalmadı. | Open Subtitles | هم لا يعرفون فعل أي شيء ولم تبقى أي وظيفة في الشارع |
Şu an, bunun ne kadar gülünç olduğunu bilmiyorlar, ama ben biliyorum. | TED | الأن، هم لا يعرفون كم هو سخيف فعل ذلك، لكنني أعرف. |
Darbenin etkisini bilmiyorlar, ...ancak doktor yoldaymış. | Open Subtitles | هم لا يعرفون لحد الآن الطبيعة أو الشدّة منها، لكن الطبيب على طريقه نزولا. |
Varlığından bile haberleri yok. | Open Subtitles | . هم لا يعرفون حتى بأنك موجودة |
Onu tedavi etmeyecekler, çünkü sorunun ne olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | هم لن يعالجوه لأن هم لا يعرفون ما هو الخطأ فيه. |
Sabah dünyanın yerinde olup olmayacağını bilmiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يعرفون إذا كان العالم سيبقى حتى الصباح أم لا |
Kız kardeşim burada ve hastalığının ne olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | لأنّ أخواتي هنا و هم لا يعرفون ما هي مشكلتها؟ |
Çünkü buraya atanmış iki FBI ajanıyla görüştüm, hakkında bir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | لاننى قابلت العميلين الوحيدين هنا من الشرطه الفيدراليه و هم لا يعرفون شىء عنه |
Nereden geldiğini, ne zamandır oyunda olduğunu, hatta neye benzediğini bile bilmiyorlar. | Open Subtitles | و الان هم لا يعرفون من اين هو او منذ متي و هو مشترك في تلك اللعبه او ما هو شكله اصلا |
Ve insanların niçin kaybolduğu, öldüğü veya bu insanların beninle ilgilerini bilmiyorlar. | Open Subtitles | و هم لا يعرفون لماذا هؤلاء الناس مفقودين او ميتين, او ما علاقتهم بي |
- Hayır, bilmiyorlar. - Bu yüzden onlara göstermelisin. | Open Subtitles | ــ لا هم لا يعرفون ــ لهذا يجب عليك أن تريهم |
Menüde yok ve nasıl yapılacağını bilmiyorlar, ve sen de onu alamayacaksın. | Open Subtitles | إنّها ليست في القائمة، و هم لا يعرفون كيف يعِدّونها و أنت لن تحصل عليها. |
Aslında aradığımı bilmiyorlar ama bilmeniz gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ف الحقيقة, هم لا يعرفون انى اكلمك الآن. لكنى اعتقدت انك يجب ان تعرف. |
Orada karşılarına ne çıkacağından bihaberler. Kapının ardında tuzak var mı bilmiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يعرفون ما سيجدون هناك،، هم لا يعرفون إن كان المبنى مفخخاً |
Her açtıkları kapının ardında tetikleyici bomba varmı bilmiyorlar. Bu adamlar büyük risk alıyorlar. | Open Subtitles | هم لا يعرفون إن كانت هناك متفجرات ستتفجّر إن فُتح باب ما، لذا فأولئك الرجال يخاطرون بحقّ |
Nerede olduğumuzu bilmiyorlar. ...çünkü verici kaza sırasında hasar görmüş olmalı. | Open Subtitles | هم لا يعرفون أين نحن. هم لا يعرفون أين نحن. لأن جهاز الإرسال ربما أصيب أثناء تحطمنا. |
Sigortaları tedaviyi karşılıyor ama değişimi karşılar mı bilmiyorlar. | Open Subtitles | تأمينهم يغطي تكاليف العلاج .. و لكن هم لا يعرفون إن كانوا يستطيعون التبديل |
Daha ucuza sağlıklı yiyebileceğinizi yazılı belgelerle destekleyen bilimsel bir kanıt var ve bunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | لكن هناك بحث علمي موثق أنه يمكنك أن تأكل جيدا بسعر أقل و هم لا يعرفون هذا |
Hiçbir şeyden haberleri yok. | Open Subtitles | هم لا يعرفون شيئاَ |