Çünkü sırf Buradalar diye yaptıkları şeyler artık yanlış olmuyor. | Open Subtitles | ولكن لمجرد هم هنا يجعل من لا خطأ بعد الآن. |
o halde FBI, düşündüğümden daha kötü durumda demektir. İşte Buradalar. | Open Subtitles | أذن اذا الأتحاد الفيدرالي اسوء مما كنت أعتقد ها هم هنا |
Evet, tabii. Belli ki onlar hırsız. Buraya Güneş Savaşçıları'nın hazinelerini çalmaya Geldiler. | Open Subtitles | نعم صحيح, من الواضح أنهم لصوص و هم هنا لسرقة كنوز محاربي الشمس |
Sen olayları çözerken, neden buraya Geldiler ki? | Open Subtitles | لماذا هم هنا من الأساس ؟ وأنتم ستلغون الأمر. |
Onlar burada. En azından parçaları hala burada. | Open Subtitles | هم هنا,بخير أجزاء وقطع منهم في كل مكان |
Buraya nasıl geldiklerini, ...neyden yapıldıklarını ya da neden burada olduklarını bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نَعرف كيف أصبحوا هنا مماذا يصنعون أو لماذا هم هنا |
Adamlar savaşmak için Buradalar ve bunu yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | الرجال يريدون فرصه ليؤدوا ما هم هنا لأجله |
Bir aydır Buradalar, bence bahçelerinle ilgilenmeliler. | Open Subtitles | هم هنا منذ شهر أتظنين أنهم سيفعلون شيئاً بمرجتهم؟ |
- Daha çok yaklaşmayın. - Bekle! Yardım için Buradalar. | Open Subtitles | لا تحاول الاقتراب انتظرى هم هنا للمساعدة |
-Görür görmez söyleyeceğim. -Buradalar mı? Galiba Buradalar. | Open Subtitles | ـ فكرت بأن أخبرهم حالما أراهم ـ هل هم هنا ؟ |
Sanıyoruz ki, onlar da bu yüzden Buradalar, onları yok etme kapasitesindeki tek şey için. | Open Subtitles | نعتقد انه لهذا السبب هم هنا أيضاً ليُحطموا الشئ الوحيد القادر على إيقافهم |
Senin için Buradalar. Eğer bu davayı çözmezsem. Güzel plan. | Open Subtitles | ـ هم هنا من أجلك ـ لا حتى أنهي هذه القضية أولا |
Bir dokümanı onaylama konusunda bir çağrı aldım ama günümü ailemle geçirdiğim için onlar da Geldiler. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة حول إشهار وثيقة لكنني اقضي اليوم مع عائلتي لِذا,هم هنا أيضاً |
Beni götürmeye değil ikimizi de öldürmeye Geldiler. | Open Subtitles | انهم ليسوا هنا ليوموا بإعادتي بل هم هنا ليقضوا علينا معاً. |
Her 5 dakikada bir çipleri pingliyor. Geldiler. | Open Subtitles | اتفقد اجهزتهم بكل خمسةِ دقائق بينما هم هنا. |
Sana yardıma Geldiler, Heather. Üzülme. | Open Subtitles | هم هنا لمساعدتك هيثر ، لا تحزني |
Şimdi, dinle, Onlar burada. | Open Subtitles | الآن ، استمع هم هنا |
Buradalar. Her Nisan, Onlar burada. | Open Subtitles | كل أبريل هم هنا |
Bakın, biz burdayız, Onlar burada.. | Open Subtitles | نحن هنا، هم هنا |
Neden burada olduklarını bilmiyorum. Ben bir dişçiyim. | Open Subtitles | لا أدري لماذا هم هنا أنا طبيب أسنان |
Seni temizlemek için oradalar. | Open Subtitles | هم هنا لأنهاء الأمر لأجلك انتي |
Burada oldukları sürece de birer tehditler. | Open Subtitles | طالما هم هنا فيُمثلون تهديداً |
Neden bu saatte gelmiş olabilirler? | Open Subtitles | كيف هم هنا بهذا الوقت المتأخر؟ |