Bir kasaba var anlatılan kimsenin giremediği. | Open Subtitles | هناك بلدة.. تم ذكرها ولا أحد دخلها على الإطلاق |
Sola dön. Galiba bir kasaba var. | Open Subtitles | انعطف نحو اليسار أعتقد أن هناك بلدة هناك |
Bize gelen bilgilere göre yakınlardaki bir şehir tamamen boşaltılmış. | Open Subtitles | لقد علمنا أنه هناك بلدة مجاورة تم أخلائها تماماً |
Buranın yaklaşık yirmi kilometre kuzeyinde bir şehir var. | Open Subtitles | ... هناك بلدة على بعد 10 أميال فى الشمال الشرقى من هنا |
Yönetecek bir kasabanız yoksa, yönetici olamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم أن تكون زعماء إذا لم يكن هناك بلدة لقيادتها |
5 km ötede bir kasaba var. Eminim orda birkaç erkek bulursunuz. | Open Subtitles | هناك بلدة على بعد 3 أميال في هذا الاتجاه. |
Buralarda bir yerde gerçek bir kasaba var mı? - Channing. | Open Subtitles | هل هناك بلدة حقيقية بالقرب من هنا |
Yakında bir kasaba var, oraya yürüyebilirsiniz. | Open Subtitles | هناك بلدة قريبة من هنا , يمكنك المشي إلى هناك . |
Philadelphia'nın hemen dışında ufak bir kasaba var. | Open Subtitles | هناك بلدة صغيرة خارج فيلادلفيا. |
Şu yönde 32 kilometre ötede bir kasaba var. | Open Subtitles | هناك بلدة على عشرين ميلاً من هنا |
Bir kilometre ileride bir kasaba var. | Open Subtitles | هناك بلدة قريبة |
Ama burada öyle bir kasaba ve topluluk yoksa onlar bir grup pis ve sarhoş madenci oluyor. | Open Subtitles | لكن منذ ليس هناك بلدة ولا مثل هذه المجتمعات اعتقد بأنّهم فقط باقة عُمّالِ مناجم سكارى قذرينِ. |
Eğer kimse bir şey yapmazsa geriye bir kasaba kalmayacak. | Open Subtitles | عدا أنّه إذا بقي الجميع لا يحرّكون ساكنًا، فلن تبقى هناك بلدة. |
Pekala, bir şehir var. Hemen güneyde. | Open Subtitles | هناك بلدة تقع في الجنوب من هنا.. |
Harabeye dönen bir şehir daha. | Open Subtitles | هناك بلدة أخرى قد دمرتيها |
Bu taraftan başka bir kasabanız var, | Open Subtitles | من هذا الإتجاه، هناك بلدة آخرى، |