Bunla ilgili ne yapacağımı bilmiyorum. Eğer çocuklara bir tehlike varsa... | Open Subtitles | لا أعرف ما العمل حول هذا إذا هناك خطر على الأطفال |
Savaşın bilime hizmet etmesine izin verdiğimiz sürece bir tehlike olmaz. | Open Subtitles | طالما أننا نجعل الحرب تخدم العلم ، فلن يكون هناك خطر |
Ek olarak, bu işlemin sinir sistemime zarar verebilme riski var. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك , هناك خطر داخلي قد يضر بالمسالك العصبية. |
Sanıkların yargıdan kaçma riski var. | Open Subtitles | هناك خطر حقيقي لهروب المتهمين من العدالة |
Her yerde hikâyeler var ve eğer eski bir masalı anlatmak tehlikeli bir şeyse, o zaman birçok hikâyenin ve sesin ortaya çıkması konusunda da kutlanacak çok şey olduğunu düşünüyorum. | TED | توجد القصص في كل مكان، وإذا كان هناك خطر في سرد إحدى الحكايات القديمة البالية المملة، بالتالي، أعتقدُ أنه يوجد هناك الكثير للاحتفال حول ازدهار العديد من القصص والأصوات الكثيرة جدًا. |
Ve iki olayda da gerçek bir denklik tehlikesi var oradan kaybolmakla ilgili zihnin içlerinde bir yerde. | TED | حيث يوجد هناك خطر حقيقي في كلتا الحالتين للضياع هناك، في غيابات النفس. |
Yapay zekâyla ilgili düzeltmemiz gereken daha büyük bir tehlike var. | TED | هناك خطر أكثر إلحاحًا ومجازفة أكبر وعلينا إصلاحهم أولًا. |
Büyük bir risk var ve yeni vakalar görülebilir. | TED | لا يزال هناك خطر كبير لظهور حالات إضافية هناك. |
Kimsenin karda mahsur kalma gibi bir tehlikesi yok. | Open Subtitles | ليس هناك خطر اذا تقطعت السبل بأحد هنا بسبب الثلج |
Her zaman tehdit vardır, Grace. Bu şekilde hareket ederiz. | Open Subtitles | هناك خطر دائمٌ يا (غرايس) هذه هي طريقة تصرّفنا |
bir tehlike yoksa ne diye can yeleklerini giymemizi istiyorsun? Bunu açıkla dostum. | Open Subtitles | اذا لم يكن هناك خطر لم تريد ان نرتدي سترات النجاة |
Babam bir tehlike olduğunu biliyordu. Bana uyumaya gitmemi söylemişti. | Open Subtitles | عرف أبي أن هناك خطر أخبرني أن أذهب لأنام |
Ahbap, bunlardan binlerce yaptım. Evet, riski var. | Open Subtitles | يا صاح لقد أجريت عشرات العمليات المشابهة و أجل هناك خطر |
Ve parçalar omurga kanalına geçerse nörolojik zarar riski var. | Open Subtitles | ومع ذلك، إذا الشظايا ذهبت الى القناة الشوكية, , هناك خطر وقوع أضرار عصبية, |
Ardından da bu durumun tehlikeli olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | ثم سألنى, ان كان هناك خطر فى مثل هذه الحالات |
Ve mağaranın ötesinde hiç kimsenin geçemediği... ..çok tehlikeli olan... ..Sonsuz Tehlike Geçidi var. | Open Subtitles | هناك خطر كبير خارج الكهف خطر الملتهم الأبدى الذى لم يعبره رجل من قبل |
21'inci caddenin köşesinde ve 2'inci bulvarda kalabalığın cephaneliğe saldırma tehlikesi var 500'e yakın silah var orda. | Open Subtitles | هناك خطر من أن يهاجم الرعاع مخازن الذخيرة فى زاوية الشارع 21 بالحى الثانى هناك حوالي 500 محطّة للأسلحة فيهم |
Dürüst konuşmak gerekirse Korkusuz'dakiler için tehlike var buna müstakbel Bayan Amiral dahil. | Open Subtitles | سأكون صريحاً هناك خطر علي حياة من علي المقدام وهذا يتضمن زوجة العميد المستقبلية |
Eğer bir risk olsaydı doktor yolculuğa müsaade etmezdi. | Open Subtitles | إذا كان هناك خطر كان سينصحنا الدكتور |
Benimkiler bilerek yeniliyorlar. - Çok riskli. İptal etmeli. | Open Subtitles | هناك خطر كبير على مايكى ربما ينبغى أن نلغى العملية |