Hastanın tıbbi geçmişine bakalım. Kötü alışkanlığı olduğuna dair bir kanıt bulabilecek miyiz? | Open Subtitles | و لنعرف تاريخ المريض لنرى إن كان هناك دليل على المخدرات أو أوهام أخرى |
Kararlarını etkilediğine dair bir kanıt mı varmış? | Open Subtitles | هل كان هناك دليل على أن حالتها تؤثر على حكمها ؟ |
Dedin ki Flemming ve Stofer'in klonlamayı araştırdığına dair kanıt var. | Open Subtitles | انتِ قلتِ بالأمس، ان هناك دليل على ان فليمينج و سوفتر كانوا يقموا بأحاث على الاستنساخ |
Göğüs kafesinde silah yarasına dair kanıtlar var yani orta göğüs kemiği ve ona bağlı kaburgalarda. | Open Subtitles | هناك دليل على جرح رصاصة في القفص الصدري في تقاطع الأضلاع |
O 2 kadını onun öldürdüğüne dair delil yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك دليل على أنه قتل أولئك الدوارات |
Evde bir kadının yaşadığına dair bir kanıt da yok. | Open Subtitles | و ليس هناك دليل على وجود انثى تعيش فى هذا المنزل , ايضاً |
Evet ve binadan gelen sabit bir dalgalanma var ama sihir yapıldığına dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | أجل، وثمة تيار ثابت منبعث من البناء، لكن ليس هناك دليل على نشاطٍ سحريّ. |
Telefonunda ATF'i aradığına dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك دليل على هاتفك انك حاول الاتصال على مكتب مكافحة الارهاب |
Çünkü dinozorun hasar gördüğüne dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | لأنه ليس هناك دليل على أنّ ... الديناصورة تمّ إتلافها هناك |
-Benim yaptığıma dair bir kanıt yok. -Şu fotoğraflara bakın! | Open Subtitles | ليس هناك دليل على أني فعلت - ليس بهذه الصور - |
Aldattığına dair bir kanıt olmasa bile benim bir şeyler üretmemi söyledi. | Open Subtitles | حتى لو لم يكن هناك دليل على الغش لها، انه يريد مني أن... جعل بعض. |
Kanserin bile arttığına dair kanıt var. | Open Subtitles | وحتى أن هناك دليل على ارتفاع السرطان أيضًا. |
Ancak bir sahtekarı işe aldığınıza dair kanıt var ki tam da bu sebeple Bayan Rosen ile anlaşma yapıyorsunuz. | Open Subtitles | -ولكن هناك دليل على توظيفكم لمحتال ولهذا السبب تقومون بالتسوية مع السيدة (روزن) من الأساس -هل أنت شريكة في هذا؟ |
İsa'nın varlığına dair kanıt var. | Open Subtitles | هناك دليل على وجود المسيح |
Ev boş ama bir kadının burada yaşadığına dair kanıtlar var. | Open Subtitles | المنزل فارغ لكن هناك دليل على عيش امرأة هنا |
İşitsel kanalların zarar gördüğüne dair delil var. | Open Subtitles | هناك دليل على وجود ضرر على مناطق السمع الخارجية |