Dinle plastik adam.muhtemelen dışardaki o pislikler beni de öldürme emri aldı | Open Subtitles | إسمع أيها الرجل البلاستيكي. هؤلاء الأوغاد هناك ربما لديهم أوامر ليقتلوني أيضا. |
Merak ediyorum da oraya gittiğim de benimle takılma ihtimalin varmı acaba? | Open Subtitles | كنت أتساءل عندما تذهبين هناك ربما تودين أن ترافقيني عندما أكون هناك؟ |
ve bunu sadece benim grubum değil dünya genelinde belki 30 grup yapıyor. | TED | انها ليست مجرد مجموعتي، بل هناك ربما 30 مجموعة في جميع أنحاء العالم تقوم بذلك. |
Eğer sizi oraya götürecek olursam, belki birlikte arayabiliriz, değil mi? | Open Subtitles | إذا أخذتك الى هناك ربما نستطيع أن نبحث عنه معا |
Yeniden orada olunca içgüdüsel olarak bazı şeyleri hatırlayabilir diye umuyoruz. | Open Subtitles | أملنا هو أن التجربة العنيفة بعودته إلى هناك ربما تشعل ذاكرته |
Eğer orada değilsen canıma kıyabilirim ya da kıymam. | Open Subtitles | إن لم تكن هناك ربما سأنهي حياتي و ربما لن أفعل ذلك. |
Çimleri tutmanın belli bazı avantajları da olabilir ve bence bunu yapmak için cesaretlendiriliyoruz. | TED | وأعتقد أن هناك ربما بعض الميزات لحفظ المروج في نطاق محدود ، وأعتقد أننا شجعنا للقيام بذلك. |
Benim açıklamalarımın başka bir yöne doğru çarpıtıldığı birkaç yer olabilir. | Open Subtitles | هناك ربما بعض الأجزاء، حيث تفسيراتي قد مالت فياتجاهواحداوإتجاهأخر. |
Gerçekten, dünyada belki de eşlik etmeye değecek yedi balerin vardır. | Open Subtitles | بصراحة، هناك ربما سبع فرق باليه تستحق الرقص من أجلها |
Ve hazır gitmişken, kart için de başvurabilirsin. | Open Subtitles | وبما أنك هناك ربما يمكنك أن تسجل عضويتك هناك |
Birini yaralamış olabileceğimi de düşünebilirsin. | Open Subtitles | اعتقد أن هناك ربما كان تهمة الاعتداء معنية , أيضاً |
belki oradaki rahibeler seni yola sokabilirler. | Open Subtitles | أنتِ تنتمين إلى هناك ربما ستتمكن الراهبات من تأديبك |
Hayır, evden olmaz, belki başka zaman. | Open Subtitles | . لا أريد أى شئ من هناك . ربما فى وقت آخر |
Hayır, evden olmaz, belki başka zaman. | Open Subtitles | . لا أريد أى شئ من هناك . ربما فى وقت آخر |
orada kimse bizi tanımıyor. belki oraya taşınabiliriz. | Open Subtitles | لا يعرفنا أحد هناك ربما علينا أن ننتقل إلى هناك |
Dinle, eğer kız kardeşin New Jersey'deyse orada bize yardımcı olabilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | إسمع .. إذا كانت أختك في نيوجيرسي أعرف شخصا ما هناك ربما يستطيع مساعدتنا |
- Günaydın hayatım. Ben de orada olmalıydım. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك ربما يحتاجون إلى سفير سلام لتقديم المساعدة |
Hala orada bazı doktorlar biliyorum . Bu yardımcı olabilir ve olmayabilir . | Open Subtitles | لا زلت أعرف بعض الأطباء هناك ربما يساعدونكِ |
Kuralları esnetmek daha kolay olabilir. | Open Subtitles | . و بالمعلومات من هنا و هناك , ربما يسهل عليك الأمر |
ve şimdi işin içinde bir kopyacısı olabilir. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أفكر بأنه هناك ربما نسخة مقلدة متورطة الان |
muhtemelen buralarda ve buralarda tanksavarlar olacaktır. Tam emin değilim. | Open Subtitles | لذلك، الدبابات المضادة هناك، و هناك ربما هناك، لا أعرف |
muhtemelen buralarda ve buralarda tanksavarlar olacaktır. Tam emin değilim. | Open Subtitles | لذلك، الدبابات المضادة هناك، و هناك ربما هناك، لا أعرف |