Büyük, kocaman motoru olan bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ معه دراجـة بخـارية كبيرة جداً جداً. |
Dışarıda, 10 milyon dolarlık evleri görmek isteyen bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ بالخارج يريد أن يري المنازل فئة العشرة ملايين |
Dışarıda, 10 milyon dolarlık evleri görmek isteyen bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ بالخارج يريد أن يري المنازل فئة العشرة ملايين |
Çünkü orada onlara tecavüz ettikten sonra onları öldüren bir adam vardı. | Open Subtitles | لأنه كان هناك رجلٌ يغتصب يقتل الرجال الآخرين بعد اغصابهم |
Yanımda yaşlı bir adam vardı. | TED | وكان هناك رجلٌ عجوزٌ يقفُ بجانبي. |
Baba, dışarıda bir adam var, arabanı çalıyor! | Open Subtitles | أبى، هناك رجلٌ بالخارج يحاول سرقة سيّارتك |
Bu arada, hâlâ o evde yatan bir ceset ve dışarıda rahatça dolaşan, silahlı bir adam var. | Open Subtitles | أتعلم ماذا ؟ لازال هناك رجلٌ ميت ممدداً في ذلك المنزل وهناك رجلٌ آخر هارب ومعه مسدس |
bir adam var. Mahallede gördüm. - Bahçıvan. | Open Subtitles | هناك رجلٌ رؤيته في الأرجاء يعمل بستانياً |
Bay Evans, Hastanede oldukça fena hırpalanmış genç bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ شابّ في المستشفى والذي تمّ ضربه بقسوة للغاية وماذا إذن؟ |
Bir süredir Chance'i aramakta olan bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ بالخارج يبحثُ عن " تشانس" منذُلحظات. |
İçeride Wolf'un hesaplarını tutan bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ في الدّاخل- "يعمل عند محاسب "وولف |
= Annee, burda bir adam var. | Open Subtitles | ماما، هناك رجلٌ ما هنا في الخارج |
Bay Evans, Hastanede oldukça fena hırpalanmış genç bir adam var. | Open Subtitles | أخرج من هنا سيّد (إيفانز). هناك رجلٌ شابّ في المستشفى والذي تمّ ضربه بقسوة للغاية |
Yatak odamda yabancı bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ غريب فى غرفة نومى |
Joe Carroll, içindeki karanlığı dışarı çıkartmış olabilir ama içinde iyi bir adam var. | Open Subtitles | (جو كارول) ربما أظهر الضلام الذي في داخلك لكن هناك رجلٌ طيب في الداخل |
Firmayla çalışan bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ يعمل مع الشركه |
Seni öldürmeye gelen bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجلٌ سيأتي ليقتلكِ |
Sol ayağı ile çizebilen İrlandalı bir adam vardı. | Open Subtitles | هناك رجلٌ أيرلندي يرسم بقدمه اليسرى. |
Aynada bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هناك رجلٌ في المرآة. |
Tennessee'de yaşayan Cyrus Rooney diye bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هناك رجلٌ يدعى (روني "سايروس) من ولاية "تينيسي |