Ölüme bu kadar yakın duruyorken yine de içini kemirip duran bir soru var, değil mi? | Open Subtitles | قريبة جداً من الموت رغم ذلك، ما زال هناك سؤال واحد ،يلتهب في أعماقك بالداخل أليس كذلك؟ |
Sorulacak tek bir soru var neden doktor olmak istiyorsun? | Open Subtitles | حسناً، هناك سؤال واحد في الحقيقة لماذا تريدين أن تصبحي طبيبة؟ |
Ama gerçek bir savaşçı olmak istiyorsan kendine sorman gereken tek bir soru var... | Open Subtitles | لكن أذا أردت حقاً ان تكون محارباً , هناك سؤال واحد عليك أجابته |
Hala cevaplanması gereken bir soru vardı. | Open Subtitles | وكان هناك سؤال واحد يجب أن تتم الأجابهعليه. |
Bir dedektiflik romanı veya Shakespeare tiyatrosu yazmak için tek bir soru vardı: | Open Subtitles | في رواية بوليسية, أو دراما شكسبيرية, هناك سؤال واحد |
O zaman aslında geriye sadece bir soru kalıyor: 100 milyon doları nasıl harcayacağız? | Open Subtitles | فإذن هناك سؤال واحد فقط كيف ستنفقين 100 مليون دولار؟ |
Ve sanırım bu bizi çok basit bir tespite götürüyor. Şu anda, politikada her şeyin üzerinde tek bir soru var, ve o da şu: Daha fazla para harcamadan nasıl her şeyi daha da iyileştiririz? | TED | وأعتقد أن ما هذا يؤدي إلى هو اعتراف بسيط جدا ان هناك سؤال واحد في السياسة في هذه اللحظة قبل كل شيء آخر وهذا هو : كيف لنا أن نجعل الأمور أفضل من دون إنفاق المزيد من المال؟ |
Bana sormadığın hala bir soru var. | Open Subtitles | هناك سؤال واحد لم تسألني إياه بعد |
Size sormam gereken bir soru var, Mösyö Vizzini. | Open Subtitles | هناك سؤال واحد أريد أن أسألك عنه ,سيد فيزينى . |
Ama kafama takılan bir soru var. | Open Subtitles | اجل، ولكن هناك سؤال واحد يعلق في دماغي |
Bence ortada tek bir soru var. | Open Subtitles | حسناً ، أظن أنه هناك سؤال واحد فقط |
Cevaplanmamış bir soru var. | Open Subtitles | مازال هناك سؤال واحد لا نعرف إجابته. |
Lanet olsun, burada hiç ciddi bir soru var mı? | Open Subtitles | تبا,ليس هناك سؤال واحد خطير؟ |
Çocuklar, Barney'yi tanıdığımızdan beri her zaman aynı şekilde cevaplandırdığı bir soru vardı. | Open Subtitles | "يا أطفال، في وقت معرفتنا بـ(بارني)، هناك سؤال واحد يُجاوبه نفس الإجابة" |
Genellikle, sunum yaparken sadece bir soru olmalı ve o da şu olmalı: "Sana nasıl teşekkür edebilirim, Mike?" | TED | لذا عادة عندما أقدم تلك العروض أقول إن هناك سؤال واحد وهذا السؤال ينبغي أن يكون، "كيف أشكرك يا (مايك)؟" |
Bir şey değil. O zaman sadece bir soru. | Open Subtitles | إذاً هناك سؤال واحد |