ويكيبيديا

    "هناك سؤال واحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir soru var
        
    • bir soru vardı
        
    • sadece bir soru
        
    Ölüme bu kadar yakın duruyorken yine de içini kemirip duran bir soru var, değil mi? Open Subtitles قريبة جداً من الموت رغم ذلك، ما زال هناك سؤال واحد ،يلتهب في أعماقك بالداخل أليس كذلك؟
    Sorulacak tek bir soru var neden doktor olmak istiyorsun? Open Subtitles حسناً، هناك سؤال واحد في الحقيقة لماذا تريدين أن تصبحي طبيبة؟
    Ama gerçek bir savaşçı olmak istiyorsan kendine sorman gereken tek bir soru var... Open Subtitles لكن أذا أردت حقاً ان تكون محارباً , هناك سؤال واحد عليك أجابته
    Hala cevaplanması gereken bir soru vardı. Open Subtitles وكان هناك سؤال واحد يجب أن تتم الأجابهعليه.
    Bir dedektiflik romanı veya Shakespeare tiyatrosu yazmak için tek bir soru vardı: Open Subtitles في رواية بوليسية, أو دراما شكسبيرية, هناك سؤال واحد
    O zaman aslında geriye sadece bir soru kalıyor: 100 milyon doları nasıl harcayacağız? Open Subtitles فإذن هناك سؤال واحد فقط كيف ستنفقين 100 مليون دولار؟
    Ve sanırım bu bizi çok basit bir tespite götürüyor. Şu anda, politikada her şeyin üzerinde tek bir soru var, ve o da şu: Daha fazla para harcamadan nasıl her şeyi daha da iyileştiririz? TED وأعتقد أن ما هذا يؤدي إلى هو اعتراف بسيط جدا ان هناك سؤال واحد في السياسة في هذه اللحظة قبل كل شيء آخر وهذا هو : كيف لنا أن نجعل الأمور أفضل من دون إنفاق المزيد من المال؟
    Bana sormadığın hala bir soru var. Open Subtitles هناك سؤال واحد لم تسألني إياه بعد
    Size sormam gereken bir soru var, Mösyö Vizzini. Open Subtitles هناك سؤال واحد أريد أن أسألك عنه ,سيد فيزينى .
    Ama kafama takılan bir soru var. Open Subtitles اجل، ولكن هناك سؤال واحد يعلق في دماغي
    Bence ortada tek bir soru var. Open Subtitles حسناً ، أظن أنه هناك سؤال واحد فقط
    Cevaplanmamış bir soru var. Open Subtitles مازال هناك سؤال واحد لا نعرف إجابته.
    Lanet olsun, burada hiç ciddi bir soru var mı? Open Subtitles تبا,ليس هناك سؤال واحد خطير؟
    Çocuklar, Barney'yi tanıdığımızdan beri her zaman aynı şekilde cevaplandırdığı bir soru vardı. Open Subtitles "يا أطفال، في وقت معرفتنا بـ(بارني)، هناك سؤال واحد يُجاوبه نفس الإجابة"
    Genellikle, sunum yaparken sadece bir soru olmalı ve o da şu olmalı: "Sana nasıl teşekkür edebilirim, Mike?" TED لذا عادة عندما أقدم تلك العروض أقول إن هناك سؤال واحد وهذا السؤال ينبغي أن يكون، "كيف أشكرك يا (مايك)؟"
    Bir şey değil. O zaman sadece bir soru. Open Subtitles إذاً هناك سؤال واحد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد