Ay... Oraya kimsenin gitmemesinin bir sebebi var. Soğuk ve çirkin. | Open Subtitles | القمر , هناك سبب لعدم ذهاب أي شخص إلى هناك , إنه بارد وقبيح |
Bunu, Little Creek'te yapmamanızın bir sebebi var mı? | Open Subtitles | هل هناك سبب لعدم فعلك هذا في الجدول الصغير؟ |
Onu vurmamanın bir sebebi var, ve sen bunu biliyorsun. | Open Subtitles | هناك سبب لعدم أطلاقك النار عليه وأنت تعرف السبب |
Ama sanırım tatilde seninle gelmem için ısrar etmemenin bir nedeni var. | Open Subtitles | ولكن اعتقد أن هناك سبب لعدم إصرارك أن اذهب معك في العطلة. |
Çok kötü. Çünkü o gelinliği bulamamanın bir nedeni var. | Open Subtitles | أمر مؤسف، لأن هناك سبب لعدم إيجادك للرداء |
Bu varolan testin, son 60 yılda güncellenmemesinin bir nedeni vardı, | TED | والآن، هناك سبب لعدم تطوير هذا الاختبار على مدى أكثر من ستة عقود. |
Bunu bana daha önce söylememenin bir sebebi mi vardı? | Open Subtitles | هناك سبب لعدم إخباري بهذا من قبل؟ |
Kocanızın benimle direkt olarak konuşmamasının bir sebebi var mı? | Open Subtitles | هل هناك سبب لعدم حديث زوجكِ لي بشكل مباشر؟ |
Evet ama o salonda öldürülmemesinin ve de dairesinin altının üstüne getirilmesinin bir sebebi var. | Open Subtitles | ولكن هناك سبب لعدم قتلها في المقهى الليلي وشقتها كانت مقلوبة |
Polisleri suana kadar aramamanin bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب لعدم قيامكـ بذلك الأتصال على الفور |
32 yıldır konuşmamamızın bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب لعدم تكلمنا لمدة 32 سنة |
Onu görmemiş olmanın bir sebebi var mı? | Open Subtitles | ؟ هل هناك سبب لعدم رؤيتك لها تغادر؟ |
Soruma cevap vermemenin bir sebebi var mı? | Open Subtitles | هل هناك سبب لعدم إجابتك علي سؤالي؟ |
Buluşma toplantılarına hiç gitmememim bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب لعدم ذهابي إلى أي حفل لإعادة لم الشمل |
Yarına bıraksak? Tişört giymemenizin bir nedeni var mı beyefendi? | Open Subtitles | هل هناك سبب لعدم ارتدائك قميصا؟ |
Şey ben öyle yapmadım... bunları erkenden istemememizin bir nedeni var. | Open Subtitles | ...في الواقع، أنا لم هناك سبب لعدم عقد صفقاتنا علانيةً |
Onunla anlaşamamanızın bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب لعدم انسجامكما. |
Daha önce de birlikte işlerin yürümemesinin bir nedeni vardı. | Open Subtitles | هناك سبب لعدم نجاح الأمور معنا من قبل. |
Belki de kuramamasının bir nedeni vardı. | Open Subtitles | ربما هناك سبب لعدم إتصاله. |
Bunu bana daha önce söylememenin bir sebebi mi vardı? | Open Subtitles | هناك سبب لعدم إخباري بهذا من قبل؟ |
Seni eve götürmemem için bir sebep yok, değil mi? | Open Subtitles | أذن ، لن يكون هناك سبب لعدم مرافقتك للبيت ، أليس كذلك؟ |
Uçamamam için bir neden olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | بل كنتُ أدرك أنه لم يكن هناك سبب لعدم قدرتي على الطيران |