Memur Bey şurada yanlış park etmiş bir kamyon var. | Open Subtitles | انظر أيها الضابط,هناك شاحنة تقف صف ثانى هناك |
İlerde askerlerle dolu bir kamyon var. | Open Subtitles | هناك شاحنة محملة بالجنود ومتفجرات في الوسط |
Bu kapıdan 40 metre ileride gitmek üzere olan bir erzak kamyonu var. | Open Subtitles | ماذا يجري؟ بعد 40 متر خارج هذا الباب، هناك شاحنة مؤن ستغادر قريباً. |
Köşede bir taco kamyonu var. Eline bir kalem alırsan siparişleri almaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | هناك شاحنة لبيع "التاكو" عند الزاوية، إذا أردت رفع قلم رصاص وتدوين الطلبات. |
Orada, park halinde beyaz bir minibüs var. | Open Subtitles | هناك,شاحنة بيضاء فى موقف السيارات |
Bu da burada yolu kapatan bir kamyon olmadığını ispatlıyor. | Open Subtitles | أتعلم ؟ هذا يثبت بأنه مستحيل أن يكون هناك شاحنة |
Mesela dışarı park etmiş bir minibüs olduğunu çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | , على سبيل المثال، أعرف أنه الآن هناك شاحنة واقفة بالخارج |
Biraz aşağıda bir kamyonet vardı. | Open Subtitles | كان هناك شاحنة مركونة على بعد منزلين تقريبا |
Kum torbaları ve boş karton kutu dolu bir kamyon var. | Open Subtitles | هناك شاحنة بحقائب الرّمل و صناديق الكرتونة الفارغة |
Yerimizi aldık. Kapı açıktı, binanın arkasında bir kamyon var. | Open Subtitles | البوابة كانت مفتوحة هناك شاحنة متوقفة خلف المبنى |
Bir kamyon var! Önümüzde kamyon var! | Open Subtitles | هناك شاحنة, نعم هناك شاحنة, نعم هناك شاحنة |
Dükkanımın önünde New Hampshire plakalı bir kamyon var. | Open Subtitles | هناك شاحنة بلوحاتِ نيوهامشير أمام محلي. |
kamyon var. | Open Subtitles | انت، يارجل ، هناك شاحنة هناك ، توقف |
Çünkü aşağıda bir falafel kamyonu var. | Open Subtitles | لأن هناك شاحنة الفلافل في الطابق السفلي. |
Dışarıda tamir kamyonu var. | Open Subtitles | هناك شاحنة إصلاح هنا. |
Dışarıda Heartland kamyonu var. | Open Subtitles | هناك شاحنة هارتلاند بالخارج. |
Garaj yolunda minibüs var. | Open Subtitles | هناك شاحنة في طريق الخروج |
Bu tarafa gelen bir minibüs var! | Open Subtitles | هناك شاحنة قادمة في اتجاهنا |
Sağda bir kamyon, kamyondan kutular düşer. | TED | هناك شاحنة على اليمين. الصناديق تتساقط خارج الشاحنة. |
Külüstür beyaz bir minibüs Fakahatchee Eyalet Özel Arazisi'ne sapıyor. | Open Subtitles | ... هناك شاحنة بيضاء مسرعة باتجاه شاطئ محمية فاكاهاتشي ... |
Pekâla. O bölgede beyaz bir minibüs görüldüğüne dair bir bilgi aldık. | Open Subtitles | حسناً، لدينا تقارير تُفيد أنّه كانت هناك شاحنة بيضاء في المنطقة. |
Bakın, bir kamyonet var belki beş, belki sekiz blok ötede. | Open Subtitles | أسمعي, هناك شاحنة لا أعلم ربما على بعد 5 أو 8 مجمعات |
60. sokakla Broadway'in köşesinde bir kamyonet var, anahtarlar güneşliğin içinde. | Open Subtitles | هناك شاحنة مركونة عندالـ60 والمفاتيح تحت الشمسية |