ويكيبيديا

    "هناك صندوق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kutusu var
        
    • bir kutu var
        
    • sandık var
        
    • bir kutu vardı
        
    • Sandık da mı var
        
    • bir kutu olduğunu
        
    Demek istediğim bilemiyorum, sanki ortada bir yüksek güçlü çalışan kadın kutusu var, bir de nişanlı/eş kutusu var ve... ben sadece aynı anda iki kutuya birden nasıl gireceğimi bilmiyorum. Open Subtitles , قصدي هو . . أنه , لا أعرف , يبدو انه هناك صندوق المرأة العاملة
    Kapı girişinde anahtar kutusu var! Open Subtitles أجل، كان هناك صندوق أفقال عند الباب الأمامي.
    Ya sana, bu adada bir yerlerde çok büyük bir kutu var desem, Open Subtitles ماذا إن قلت لك بأنه بمكان ما على الجزيرة هناك صندوق كبير جداً
    bir kutu var, ve kutunun içinde, şarkı söyleyen ve enstruman çalan minik insanlar var. Open Subtitles , هناك صندوق , وبداخل الصندوق هناك رجل صغير جدا الذي يغني ويعزف الآلات الموسيقية
    Denizin dibinde demirle bağlı bir sandık var. Orada yıldız şeklinde bir anahtar bulacaksın. Open Subtitles فى أسفل البحر هناك صندوق مقيد فى حديد هناك بداخله مفتاح على شكل نجمة
    Yatak odası dolabında, yere sabitlenmiş metal bir kutu vardı. Open Subtitles كان هناك صندوق معدني موصد بالارض في خزانة غرفة نومه
    Ya sana, bu adada bir yerlerde, çok büyük bir kutu olduğunu söyleseydim? Open Subtitles ماذا إن قلت لك بأنه بمكان ما على الجزيرة هناك صندوق كبير جداً
    Çöpte ambalaj kağıdıyla birlikte bir mücevher kutusu var. Open Subtitles هناك صندوق مجوهرات في القمامة مع ورق تغليف
    Sadece senin açabileceğin bir güvenlik kutusu var. Open Subtitles هناك صندوق ودائع لا يمكن الوصول اليه الا من قبلك
    Güzel, kahverengi, küçük bir müzik kutusu var. Open Subtitles هناك صندوق موسيقى بنى صغير لطيف
    Kayıp eşya kutusu yok ki. Kıç kutusu var. Open Subtitles لا يوجد صندوف مفقودات هناك صندوق مؤخرات
    Beğenmiyorsan orda bir şikâyet kutusu var. Open Subtitles لو لايعجبك ذلك يوجد هناك صندوق للشكاوى
    Peter, mutfakta bana geldiği yazan bir kutu var ancak içinde hiçbir şey yok. Open Subtitles بيتر، هناك صندوق مفتوح بالمطبح معنونه إلي لكنها فارغه
    Şurada bir kutu var ama bana göre çok yukarıda. Open Subtitles ‏هناك صندوق لها، لكنني لا أستطيع بلوغ علوه. ‏
    Torpido gözünde metal bir kutu var. Çıkart onu. Open Subtitles هناك صندوق معدني في درج السيارة, أخرجه.
    Delilah, çatı arasında kocaman, kırmızı bir sandık var. Open Subtitles ديليلا، هناك صندوق أحمر كبير في الغرفة العلوية
    Depoda bir sandık var. Patty hakkında elimde ne varsa onun içinde. Open Subtitles هناك صندوق في الخزانة، يحوي كلّ ما لديّ ضدّ (باتي)
    Geçen gün, taşımacıların almasını istemediğin bir kutu vardı. Open Subtitles في اليوم السابق كان هناك صندوق ولم تدعي المحركون يأخذونه
    Whiteland yöresine ait başka bir kutu vardı. Open Subtitles هناك صندوق اخر من نبيذ وايتلاند الأبيض
    Ya sana, adada bir yerde büyük bir kutu olduğunu söylersem, Open Subtitles ماذا لو قلت لك أنّه في مكان ما على هذه الجزيرة هناك صندوق كبير
    Ya sana bu adanın herhangi bir yerinde kocaman bir kutu olduğunu ve hayal ettiğin her şeyin, istediğin her şeyin kutuyu açtığın zaman içinde olacağını söyleseydim? Open Subtitles ماذا إن قلت لك أنه بمكان ما على الجزيرة هناك صندوق كبير جداً و ما تتخيله به ما تريد أن يكون به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد