ويكيبيديا

    "هناك طريقة واحدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek bir yolu var
        
    • tek yolu var
        
    • bir yol var
        
    • sadece bir yolu var
        
    • tek yol var
        
    • tek bir yolu vardır
        
    • tek yolu vardı
        
    Hayır. Fırlatmayacağım. Bu kabustan uyanmanın tek bir yolu var. Open Subtitles لا, لن أفعل, هناك طريقة واحدة لأهرب من هذا الكابوس
    Bir bilgisayar simülasyonuna bakıyorsanız bundan emin olmanın tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة مؤكدة النجاح لمعرفة إذا كنتم تنظرون إلى محاكاة حاسوبية
    Ayakkabı kutusunda yaşamakla sonlanan eziyetten kurtulmanın tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة للخروج من القمع الناتج عن العيش بصندوق حذاء،
    Eğer istediğiniz sabit destekse, bunu elde etmenin tek yolu var. Open Subtitles اذا الدعم الثابت هو ما تريدة هناك طريقة واحدة لتحقيق ذلك
    Bunu alabilmenin yalnızca tek yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة يمكنك من خلالها الحصول على هذا.
    Beni Lucy'yi aramaktan men etmenin bir tek yolu var bayım. Open Subtitles هناك طريقة واحدة تمكنك من منعي من البحث عن لوسي
    Bu söyleşiyi sürdürecek tek bir yol var... tek yönlü haberleşme. Open Subtitles جاك, هناك طريقة واحدة فقط لإجراء محادثة يكون أحد طرفيها متخفي
    Açıkca görülüyor ki, bunu halletmenin tek bir yolu var. Open Subtitles من الواضح أنه هناك طريقة واحدة للتعامل مع هذا الموقف
    Ajan Rossabi'nin benim NA'da olduğumu bilmesinin tek bir yolu var. Open Subtitles كان هناك طريقة واحدة ليعلم العميل عن دخولي في سلك المخدرات
    Snart, o aletin oradan çıkmasının tek bir yolu var. Open Subtitles سنارت، هناك طريقة واحدة فقط أن التكنولوجيا الخروج من هنا.
    Buradan kaçmanın tek bir yolu var o da mekik. Open Subtitles هناك طريقة واحدة للخروج من الصخرة وهي عن طريق المكوك
    - Buradan sağ çıkmamızın tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة فقط للناس هنا للخروج على قيد الحياة
    - Bunu çözmenin tek bir yolu var sanırım. - Neden bahsediyorsun sen? Open Subtitles ـ هناك طريقة واحدة لحل الأمر ـ عن ماذا أنت تتكلم؟
    Bütün bu ıstırabını durdurmanın tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة لوقف كل ذلك الألم الذي تشعر به
    Senin ve oğlunun gerçekten güvenceye sahip olmasının bir tek yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة فقط لك ولإبنك من خلالة يمكن أن يكون لديكم ضمان حقيقي
    - Öğrenmenin tek yolu var - Sizler delirmişsiniz. Open Subtitles هناك طريقة واحدة لمعرفة ذلك ـ انكم مجانين
    Sanırım bunu öğrenmenin tek yolu var. Değil mi? Open Subtitles أعتقد أن هناك طريقة واحدة لكي تعرف، أليس كذلك؟
    Sanırım bunu öğrenmenin tek yolu var. Değil mi? Open Subtitles أعتقد أن هناك طريقة واحدة لكي تعرف، أليس كذلك؟
    Size saygım sonsuz komutan ama şehrimizi kurtarmanın bir tek yolu var. Open Subtitles مع كل احترامي ايها القائد هناك طريقة واحدة فقط لانقاذ مدينتنا
    Evet, çalışıp çalışmadığını anlamanın bir tek yolu var. Open Subtitles حسناً هناك طريقة واحدة لمعرفة ما إذا كان يعمل
    Sarılığı tedavi etmek için bir yol var, onun adı da kan nakli TED هناك طريقة واحدة لعلاج اليرقان، وهو ما يسمى بتبادل نقل الدم
    Bakın, bu işi halletmenin sadece bir yolu var. Open Subtitles أسمع , هناك طريقة واحدة لمعالجة هذا الأمر
    Bir tek yol var. Ama bu düşünülmeden üstlenilirse olmaz. Open Subtitles هناك طريقة واحدة, و لكنها لن تنفذ مباشرة
    Roma ile baş etmenin tek bir yolu vardır, Antoninus. Open Subtitles هناك طريقة واحدة للتعامل مع روما يا أنطونينوس
    Resim, katilin öfkesini tetiklemiştir. Öcünü almanın tek yolu vardı. Open Subtitles الصورة أثارت غضب القاتل هناك طريقة واحدة للإنتقام من ذلك الإنتهاك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد