ويكيبيديا

    "هناك فراغ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boşluk var
        
    • boş çıktı
        
    • bir boşluk
        
    • boşluk vardı
        
    • doldurulamayacak boşluğu fark
        
    Filminde sırtında bir boşluk var, böylece geleceği görebiliyor. Open Subtitles في الفيلم كان هناك فراغ على ظهره يمكنك رؤية المستقبل من خلاله
    Kan izlerinde bir boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ في نمط انتشار الدماء
    Kanda boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ في المقعد لم يلوحه ترشيش الدم
    Çiftlik evindeki son teslimatta verdiği paket boş çıktı. Open Subtitles خلال التسليم فى المزرعة ان هناك فراغ
    Bundan üç yıl sonra onu tekrar düşündüğünde içinde bir boşluk hissedeceksin. Open Subtitles نعم بعد ثلاثة أعوام من الان عندما تتذكره سيكون هناك فراغ كبير
    - Ailede büyük bir boşluk vardı ve onu ben doldurdum. Open Subtitles كان هناك فراغ في هذه العائلة . وانا ملأتة كلا .
    Biliyor musun 5 yıl kadar önce içimdeki anlamsız seks ile doldurulamayacak boşluğu fark ettim. Open Subtitles أتعلم ماذا؟ قبل خمسة أعوام استنتجت أن هناك فراغ في داخلي
    Arkadaki duvarda boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ... على الحائط الخلفي
    Aramızda büyük bir boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ هائل بيننا
    Binanın ortasında hâlâ çok fazla boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ كبير في وسط المبنى
    Kanda bir boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ في الــــدم
    Yeterince boşluk var. Open Subtitles نعم, هناك فراغ كافٍ.
    Sağ tarafta bir boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ على اليمين
    Bir boşluk var Jerry. bir boşluk. Open Subtitles هناك فراغ (جيري)، هناك فراغ
    Çiftlik evindeki son teslimatta verdiği paket boş çıktı. Open Subtitles خلال التسليم فى المزرعة ان هناك فراغ
    Evet, ben gidersem bir boşluk oluşur ama benim diğer tarafta destek kuvvetleriyle birlikte yeni malzemeler ve hepimize bigmaclerle geleceğimi bilerek rahatlardınız. Open Subtitles مؤكد، سيكون هناك فراغ في غيابي لكن يمكنكم جميعًا الشعور بالراحة بمعرفة أنني سأكون على الجانب الآخر أترأس الجهود للعودة بالتعزيزات والمؤن الطازجة
    Onsuz Five Points'te doldurulması güç bir boşluk olacak. Open Subtitles , بدون وجوده في فايف بوينتس سيكون هناك فراغ هائل
    Ama hayatında bir boşluk vardı ve hiçbir meditasyon ve tofu bu eksikliği dolduramıyordu. Open Subtitles لكن كان هناك فراغ في حياتها وكمية التأمل و "التوفو" لم تكفي لسد هذا الفراغ "التوفو= أكلة آسيوية"
    Sen evlendin bile. Hayatımda bir boşluk vardı ve Walter onu doldurdu. Open Subtitles حسناً، حسبتُ كان هناك فراغ في حياتي و(والتر) ملئه.
    Biliyor musun 5 yıl kadar önce içimdeki anlamsız seks ile doldurulamayacak boşluğu fark ettim. Open Subtitles أتعلم ماذا؟ قبل خمسة أعوام استنتجت أن هناك فراغ في داخلي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد