Bu demek ki bu hat dışarıda bir yerde değil. | TED | وهذا يعني أن الخط الفاصل ليس هناك في الخارج. |
Biz konuşurken, ya dışarıda bir yerde bir mirasçı varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان هناك في الخارج في ماكان ما كما توقعنا , هناك وريث؟ ابحث عن كونراد تشاندلر |
Adamın sistemde kaydı olmayabilir ama dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | ربما ذلك الرجل ليس لديه أي سجل في النظام, لكنه هناك في الخارج. |
Olan oldu artık. Kyle halen dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | ما حدث قد حدث، كايل لا يزال هناك في الخارج |
O dışarıda bir yerde. Kim benimle geliyor? | Open Subtitles | حسناإنه هناك في الخارج من معى ؟ |
Bir kasa halen dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | ما زال هناك حاوية أخرى هناك في الخارج |
Dyson, Kenzi dışarıda bir yerde. Bize yardım etmen gerek. | Open Subtitles | دايسون, (كنزي) هناك في الخارج يجب أن تساعدنا. |
dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | أنه هناك في الخارج |
Oğlum dışarıda bir yerde, Otto'nun ürettiği o şeyin peşinde. | Open Subtitles | ولدي هناك في الخارج يتابع هذا الكائن الذي أنتجه (اوتو).. ؟ |
Karım, dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | زوجتي... هناك في الخارج |
Eli dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | إيلاي) هناك في الخارج) |