Ve çok eski bir yasa var zührevi hastalık cümlesini halk arasında söyleyemezsiniz ya da basamazsınız. | TED | و هناك قانون قديم يقول أنه لا يمكنك فى الواقع ذكر مصطلح الأمراض التناسلية أو طباعته فى إعلانات. |
Kadınlara sigara içmeyi yasaklayan bir yasa olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك قانون يمنع النساء من التدخين |
Herhangi bir kanun, devlet ya da barış ortamı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك قانون ولا دوله وقليلاً جداً من السلام |
Bu işler böyledir. Üç kez hüküm giyenler için kanun var. | Open Subtitles | هكذا تسير الأمور هناك قانون بشأن الثلاث سابقات |
Kötü. İnsanlarımızın bir şey yapmasını yasaklayan yeni yasalar var. | Open Subtitles | سيئة, هناك قانون جديد يمنعنا من عمل أي شيء |
Bir şey olmam gerek diye bir kural mı var? | Open Subtitles | هل هناك قانون يقول انه يجب ان اكون شكلا ثابتا؟ |
Az bilinen bir ilişki yasası var. | Open Subtitles | هناك قانون علاقة صغير معلوم |
Saçma! Tangoda tek bir kural vardır. | Open Subtitles | هراء , هناك قانون واحد في التانغو |
Kadınlara sigara içmeyi yasaklayan bir yasa olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك قانون يمنع النساء من التدخين |
İçki içmeye karşı bir yasa olmalı. | Open Subtitles | تعرف شيئا، جيم؟ يجب أن يكون هناك قانون ضد الشرب |
Yalan söylemeye karşı bir yasa olmaması çok kötü. Olsaydı bugün çok büyük paralar kazanabilirdim, Bay Müşteri. | Open Subtitles | لو كان هناك قانون ضد الكذب لقمتُ بكثير من الأعتقالات اليوم أيها الزبون |
Deniyorum. bir kanun olsaydı, uyardık. Ama bu bir kanun değil. | Open Subtitles | إن كان هناك قانون فربما احتكمنا له ولكن لا وجود لذلك القانون |
bir kanun olsaydı, uyardık. Ama bu bir kanun değil. | Open Subtitles | إن كان هناك قانون فربما احتكمنا له ولكن لا وجود لذلك القانون |
- Olabilir. Katillere eldiven satılmaması için bir kanun çıkarmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون هناك قانون لمنع بيع القفازات للقتلة |
Evet, biri bize fena geçirdi ama bunu yasaklayan bir kanun var mı? | Open Subtitles | اجل , ممارسة الغش أليس هناك قانون ضد ذلك؟ |
Özürlüleri taciz etmeyi yasaklayan kanun var, biliyorsun. | Open Subtitles | أتعرفين أن هناك قانون يمنع مضايقة الضباط |
İnsanları bir yere götüremezsin. Koruyucu yasalar var. | Open Subtitles | لا يمكنك أخذ مقاعد الآخرين ، هناك قانون |
yasalar var, Collier. | Open Subtitles | هناك قانون كوليير |
Ayrıca ördeklerin uzun pantolon giymesini gerektiren bir yasa var. | Open Subtitles | هناك قانون أيضاً يلزم البطّ بارتداء بناطيل طويلة. |
Bir de, soyunma odasına bebek getirmemek gibi yeni bir kural koymuşlar. | Open Subtitles | ومن الواضح أن هناك قانون جديد حول إصطحاب الأطفال إلى غرفة التبديل |
New Jersey'de bir tanığı bulmamı engelleyen bir gizlilik yasası var. | Open Subtitles | ماذا تحتاجين؟ هناك قانون خصوصية في ولاية (نيوجرسي) يمنعني من العثور على شاهدة |
Ama belki başka bir kural vardır. | Open Subtitles | ولكن ربما هناك قانون آخر |
Ailelerin çocuklarını sonsuza dek sevmek zorunda olduklarına dair bir kural yok muydu? | Open Subtitles | أليس هناك قانون في مكان ما يقول بأنه على الآباء أن يحبوا أطفالهم إلى الأبد؟ |