Aynı yoldan geri dönerseniz üç kilometre ötede bir tabela var. | Open Subtitles | ، لو عدتما للخلف هناك لافتة علي بعد ميلين علي الطريق |
Yo, hayır. Emin olamıyorum. Her neyse, orada size yolu gösterecek tabela var. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة على أية حال ,هناك لافتة توضح ذلك |
Hey, orada bir tabela var. 2 mil ötede benzin istasyonu yazıyor. | Open Subtitles | هناك لافتة تقول "محطة البنزين على بُعد 2 ميل" |
Şimdi bizim güzel mi güzel bahçemizde ipotek levhası var. | Open Subtitles | الآن هناك لافتة للرهن العقاري في منتصف مرجنا الجميل |
Disneyland'de de böyle bir tabela vardı galiba. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك لافتة مماثلة في عالم ديزني |
Kapıda "rahatsız etmeyin" yazısı vardı. | Open Subtitles | كان هناك لافتة " ممنوع الأزعاج " معلقة على الباب |
Orada bir tabela var. Tam dönemeçte. Okuyun bir! | Open Subtitles | هناك لافتة هناك اذهبوا و اقرأوها |
Kapıda bir tabela var. | Open Subtitles | هناك لافتة على الباب .. |
Arkada bir tabela var. | Open Subtitles | هناك لافتة تقول: |
tabela var. | Open Subtitles | هناك لافتة |
İleride bir tabela göreceksiniz. Bir sonraki durağınız... | Open Subtitles | :هناك لافتة فوق على الأمام، محطتكم القادمة |
"Bir sonraki benzin istasyonu şu kadar km. uzakta" diye yazan bir tabela olmalıydı. | Open Subtitles | كان يجب أن يكون هناك لافتة مكتوب عليها المحطة التالية |
Sokak levhası var. | Open Subtitles | هناك لافتة بالشارع |
Ramsett Park'ında "Fıskiye suyunu içmeyin" diye bir uyarı levhası var. | Open Subtitles | هناك لافتة في منتزه (رامست) "والتي تقول "لا تشرب من مياه الرش |
-İçerde eski bir tabela vardı. -Ne yazıyordu? | Open Subtitles | كان هناك لافتة قديمة - ماذا كتب عليها؟ |
-Bozuk yazısı vardı. | Open Subtitles | -كانت هناك لافتة بأن الحمام معطل . |