ويكيبيديا

    "هنالك فرصة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir fırsat
        
    • bir şansım
        
    • şansımız var
        
    • şans var
        
    • bir şans
        
    • bir şansın
        
    • ihtimali var
        
    • ihtimalimiz var
        
    Öyle büyük bir anlam için gerçek bir fırsat yoktu. TED لذلك لم يكن هنالك فرصة حقيقية ذات معنى كبير .
    Ampul söndü... burada bir fırsat olduğunu biliyordum. Open Subtitles واختفت الاضواء الصغيرة وعرفت انه كان هنالك فرصة
    Belki daha önceleri bir şansım olabileceğini düşünecek kadar aptaldım. Open Subtitles ربما لاني كنت غبيا من قبل لأظن أن هنالك فرصة
    Duruşmaya gitmeme gibi bir şansımız var mı? Open Subtitles هنالك فرصة سانحة لعدم ذهابنا إلى المحكمة ؟
    Yani gerçekten kazandığıma dair bir şans var! Open Subtitles هذا يعني أن هنالك فرصة أن أكون قد ربحت
    Modi'nin işleri Picasso'nunkilerin yanında olursa bu satış için iyi bir şans olur. Open Subtitles إذا عملِ مودي يُعلّقُ بجانب بابلو، ستكون هنالك فرصة البيعِ الجيدِ
    Eğer silahlı olmasalardı, bence bir şansın olabilirdi. Open Subtitles إذا لم يكن هؤلاء الضباط مسلحين ربما تكون هنالك فرصة
    İşte sana şans, burada birinin bize karşı çalışıyor olma ihtimali var. Open Subtitles هنالك فرصة مجرد فرصة شخص ما هنا يعمل ضدنا
    Moskova için eğitime aldıkları her bir ajana ulaşma ihtimalimiz var demektir. Open Subtitles هنالك فرصة لأن نحصل على كل ظابط يتعلمها لأجل موسكو
    Buluşmalıyım. Kanı ele geçirmek için başka bir fırsat olmayacak. Open Subtitles عليّ ذلك، لن تكون هنالك فرصة أخرى لأخذ الدم
    bir fırsat anı vardı ve sonra yok oldu. Open Subtitles كانت هنالك فرصة و قد ذهبت.
    Bunu bir fırsat olabileceğini düşünüyorum... Open Subtitles و اعتقد ، ربما هنالك فرصة هنا
    İnanılmaz bir fırsat çıktı. Open Subtitles بإنه هنالك فرصة مذهلة.
    - Başka bir şansım olmayacağını sen söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتِ بنفسك لن تكون هنالك فرصة أخرى
    Ama olanları değiştirebilmek için küçücük bir şansım bile varsa binlerce insanın ölmesine göz yumamam. Open Subtitles لكن لا يمكنني السماح ...بموت الآلاف من البشر ...حتى إذا كان هنالك فرصة ضئيلة بقدرتي على تغيير ما سيحدث
    - Hayır, kaçmış ama hâlâ yakalama şansımız var. Open Subtitles كلاّ، فرّ، ولكن لا تزال هنالك فرصة لأن نقبض عليه
    Yani onu kurtamak için bir şansımız var, ama medyanın bu işe bulaşması istediğimiz en son şey. Open Subtitles هذا يعني أن هنالك فرصة لأنقاذه لكن آخر ما نحتاج إليه هو أن تعيقنا وسائل الأعلام
    * Biliyor musun bir şans var senin için daha * Open Subtitles ♪ هل تعلم أنه لازال هنالك فرصة لك ؟ ♪
    Eğer hala bir şans varsa öylece oturup vazgeçemem. Open Subtitles لا يمكنني الإستسلام ليس إن كانت هنالك فرصة أخرى
    Pekâlâ, bunu senin için basitleştireyim, sorularımı cevaplayıp işbirliği yaparsan orta yaşlı biri olmadan hapisten çıkmak için küçük bir şansın olabilir. Open Subtitles حسنا،سأجعل هذا هذا بسيطا لك تُجيب عن أسئلتي،تتعاون معي و بعدها ربما ستكون هنالك فرصة لأن تخرج من السجن
    Ama kabul edelim, ölme ihtimali var, tamam mı? Open Subtitles لكن لنتفق بأن هنالك فرصة ضئيلة بأنه قد يموت، حسنًا؟
    Charlie, eğer birbirimizle geçinmenin bir yolunu bulamazsak onu bir daha görememe ihtimalimiz var. Open Subtitles شارلي)اذا لم تكتشف طريقة لتتماشو مع بعض) هنالك فرصة ان لانراه هنا بعد الان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد