Şu kel müzik yapımcısı Dün burada mavi ceket bakıyordu. | Open Subtitles | منتج التسجيل الأصلع ذاك كان هنا البارحة ينظر إلى السترة الزرقاء |
Beyler! Daha Dün burada biri öldü. Ve ailesi onu terk etmiş. | Open Subtitles | رجل مات هنا البارحة عائلته هجرته |
Dün burada 25 dakika boyunca ne yapıyordun? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل هنا البارحة لـ25 دقيقة؟ |
Daha Dün buraya Singapur'dan geldim ve ondan önce, Himalaya'da, Tibet ve Hindistan arasına kurulmus ufak Bhutan Krallığı'nda 2 hafta geçiriyordum. | TED | لقد وصلت هنا البارحة فقط من سنغافورة. و قبل ذلك، أمضيت أسبوعين في بوتان، مملكة الهيمالايا الصغيرة مقيم بين التبت و الهند. |
Bahse girerim Dün buraya gelip aynı şeyi isteyen adamı tanıyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنا أراهن على إنكم تعرفون الرجل الذي أتى إلى هنا البارحة طالباً الشيء ذاته |
Dün gece burada Darlene ile kalacağını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستقضى الليل هنا البارحة مع دارلين |
Dün buradaydı ama bunu zaten bildiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | كانت هنا البارحة, لكن أفترض بأنكم تعرفون هذا |
Geçen gece buradaydı. | Open Subtitles | كان هنا البارحة |
Bu binalar Dün burada değildi. | Open Subtitles | تلكَ البنايات لم تكُن هنا البارحة. |
Bana Dün burada bir olay olduğu söylendi. | Open Subtitles | قيل لي إن حادثًا وقع هنا البارحة. |
Dün burada gördüğünüzü sandığınız şeyle alakalı olarak. | Open Subtitles | بشان ما تظنون أنكم رأيتم هنا البارحة |
Bu duvar Dün burada yoktu. | Open Subtitles | ! هذا الجدار لم يكن هنا البارحة |
Ama Dün burada olduğumuzu söyledin. | Open Subtitles | -ولكنك تقول أننا كنا هنا البارحة |
Evet, Dün burada olmaması talihsizlik. | Open Subtitles | مؤسف أنه لم يكن هنا البارحة |
Dün buraya bir kan örneği bırakmıştım, test edilmesi için. | Open Subtitles | تركت عينة دماء هنا البارحة ليتم أختبارها |
Dün buraya gelmişti. | Open Subtitles | كان هنا البارحة |
Dün buraya uğramak mı istedi? | Open Subtitles | {\pos(192,230)} هل سألتك ان تتوقف هنا البارحة ؟ |
Şu kapının dışında basın mensupları beni bekliyor. Dün gece burada bulunan birileri bir şeyler görmüştür. | Open Subtitles | لديّ الصحافة تطرق الأبواب بالخارج أحدهم كان هنا البارحة و رأى شيئاً |
Dün gece burada bulunan birileri, bir şeyler görmüş olmalı. | Open Subtitles | أحد ما كان موجوداً هنا البارحة ورأى شيئاً ما |
Dün buradaydı. Misafiri olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد كان هنا البارحة رأيت بأن عنده زائر |
Geçen gece buradaydı. | Open Subtitles | كان هنا البارحة |
Aslına bakarsanız, buraya dün gece bir cinayet işlendiği için geldik. | Open Subtitles | بالحقيقة نحن هنا بسبب حصول جريمة قتل هنا البارحة جريمة قتل؟ |