Belki hayır. Ve eğer bilmiyorsa, işte -- hikaye bu. | TED | وفي حال كانت لا تعلم، حسناً هنا تكمن القصة |
Sorun işte bu...eğer devlet üretip, devlet kullanırsa yenilik döngüleri oluşmaz. | TED | هنا تكمن المعضلة, ذلك أن دورات الإختراع غير موجودة لما تطور الحكومة شيئا ما و الحكومة من تستخدمه. |
Asıl yeteneğin o, küçük adam. | Open Subtitles | هنا تكمن موهبتك، أيها الرجل الصغير. |
Asıl olay şimdi başlıyor. İçeri giremeyebilirim. Nasıl oluyor bu? | Open Subtitles | هنا تكمن الخدعة، ربما لا يمكنني الدخول. |
Ama mesele şu ki, elimizde malzeme yok. | Open Subtitles | لنفعل عده عروض دردشة خماسية الأبعاد لكن هنا تكمن المعضلة يجب أن يكون لدينا منتج |
Güzel düşünüyorsun ama durum şu. | Open Subtitles | فكرة ساحرة, لكن هنا تكمن الحالة البسيطة. |
Sonuçlar kendini yeniliyor ve bu işin güzel tarafı, çünkü Google her saat, her gün sonuçların uygunluğunu ölçmektedir. | TED | الآن، النتائج تتصفى بنفسها، و هنا تكمن جماليتها، لأن معايير غوغل تتلائم كل ساعة، كل يوم. |
Ama mesele de o işte. Katil içerideymiş ve kapıyı sürgülemiş. | Open Subtitles | هنا تكمن القضية, لأن القاتل كان هناك واصدا الباب بالمزلاج |
İşte, sorun burada. Beni tatmin edebilecek bir adam bulamıyorum. | Open Subtitles | هنا تكمن المشكلة لا أجد رجلاً يبلّي رغباتي |
- Sorun da bu işte, nerede bulacağımızı bilmiyorum. | Open Subtitles | و هنا تكمن المشكلة .. فأنا لا أعرف أين يجب أن نبحث |
Fiziksel olarak sana denk bir savaşçı yok. Ama işte zayıflığın da bu. Şüpheler. | Open Subtitles | جسديا لا يوجد مقاتل بمستواك لكن هنا تكمن نقطه ضعفك |
Neler yapılabileceğini düşünün. İşte bu yüzden önemli. | Open Subtitles | تصور ما يمكننا فعله هنا تكمن أهمية الأمر |
Asıl sorun bu. | Open Subtitles | "هنا تكمن المشكلة يقول بأنّه ليس مذنباً، |
Ama gördüğünüz gibi, Bay Mulder, Asıl paradoks da buradadır. | Open Subtitles | ولكن كما ترى, سيد (مولدر) هنا تكمن المفارقة. |
- Asıl sorun da bu. | Open Subtitles | ـ هنا تكمن المشكلة |
Tekrar geri tırmanmak, işte Asıl zorluk bu." | Open Subtitles | الخروج منها ثانية "هنا تكمن الصعوبة |
Tekrar geri tırmanmak, işte Asıl zorluk bu." | Open Subtitles | الخروج منها ثانية "هنا تكمن الصعوبة |
Sorun şu. Düzgün bir aile eğitimi almadım ve çok zenginim. | Open Subtitles | هنا تكمن المشكلة أنا غير متربي كما ينبغي ، وانا غني جدا |
Problem şu atık maddeyi diğer kimyasallarla karıştırırsan çeşit çeşit tepkimeler elde edebilirsin. | Open Subtitles | هنا تكمن المشكل اضيفي السائل الى كيمياويات أخرى ستحصلي على العديد من التفاعلات المختلفة |
Ama sorun şu ki, bu kravat bile bana ait değil. | Open Subtitles | لكن هنا تكمن المشكلة هذه ليست ربطة عنقي |
İşte bakın, işin karıştığı yer burası, çünkü arkadaşları oradaki nezareti aradığında şerif yardımcısı onları hiç duymadığını söylemiş. | Open Subtitles | أترى، هنا تكمن المشكلة لأنه عندما قام أصدقاؤهم بالاتصال بالسجن قال المناوب أنه لم يسمع بهم أبداً |
Ama bütün bunlar işin kolay kısmı. İşte gerçek bilim. | Open Subtitles | كل هذا كان سهلا و لكن هنا تكمن الصعوبة |