| Rehabilitasyondaki deneyimlerinizin olabildiğince düzgün bir şekilde günlük hayatınızda uygulanmasını sağlamak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأقوم بمرحلة إنتقالك من تجربة مركز تأهيلك الى روتين حياتك اليومية بإنسيابية |
| - O kızların nörolojik değerlendirmesini yapmak için buradayım. | Open Subtitles | . إنّي هنا لأقوم بفحصٍ عصبيّ على الفتيات |
| - O kızların nörolojik değerlendirmesini yapmak için buradayım. | Open Subtitles | . إنّي هنا لأقوم بفحصٍ عصبيّ على الفتيات |
| Bu geçici hatayı düzeltmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأقوم بتصحيح هذا الخطأ المؤقت في التقدير. |
| Güzel. Saygılarımı sunmak için geldim ve akşamları sokaklardan uzak dururum. | Open Subtitles | جيد ، أنا هنا لأقوم برد إعتباري وأذهب للمنزل قبل مغيب الشمس |
| Bunu mümkün olduğunca kolaylaştırmak için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا لأقوم بذلك بأقل ألم ممكن |
| İş için buradayım sadece. | Open Subtitles | أنا هنا لأقوم ببعض الأعمال وأنت؟ |
| Sadece yürüyüşe çıkmak için buradayım, bacaklarımı açmak için. | Open Subtitles | أنا هنا لأقوم بجولة فقط أتمشى |
| İşimi yapmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأقوم بعملي. |
| Ama ben sadece işimi yapmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأقوم بعملي وحسب |
| Ben işimi yapmak için buradayım. | Open Subtitles | - أنا هنا لأقوم بعملي . |
| Yok, aslında bir film projesinde yer almak için geldim. | Open Subtitles | لا، حقيقة جئت هنا لأقوم ببعض العمل في مشروع في فيلم |
| Robinson Crusoe, buraya dantel yapıcısı Abigail Furnham ile iş yapmak için geldim. | Open Subtitles | أدعى (روبينسون كروسو)، و أنا هنا لأقوم بالتجارة مع (أبيغال فيرنهام)، صانع الرباط |
| Başkanlara yakışır bir kıç şaplağı teslimatı için geldim. | Open Subtitles | وها أنا هنا لأقوم بركل مؤخرتك الرئاسية |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 