Eğer beni geri istiyorsan, döndüm, ama senin günah keçin olmak için burada değilim. | Open Subtitles | إن كنتِ تريدين استعادتي، فقد عدت. لكنني لست هنا لأكون كبش فداء. |
Tatlım, bu ailenin parçası olmak için burada yaşamana gerek yok. | Open Subtitles | فصيل عبد الواحد، حبيبته. لم يكن لديك للعيش هنا لأكون جزءا من هذه العائلة. |
Sana yakın olmak için burada kalıyorum. | Open Subtitles | أعيش هنا لأكون قريبا منك |
Ben katillerin bir paket parçası olmak için buraya gelmedim. | Open Subtitles | لم آت إلى هنا لأكون فردا من زمرة مجرمين |
Evet, dublör olmak için buraya taşındım. | Open Subtitles | لقد انتقلت إلى هنا لأكون مجازفاً. |
Böylece sana yakın olmak için buraya geldim. | Open Subtitles | لذا أتيت هنا لأكون قريباً منك |
Sorun da bu işte. Çocuklarından biri olmak için burada değilim, Lily. | Open Subtitles | وهذا مكمن المشكلة، لستُ هنا لأكون أحد أطفالك يا (ليلي). |
Seninle birlikte olmak için buraya geldim. Bana geçmişimi hatırlatıyorsun, Gabriel. | Open Subtitles | وجئت الى هنا لأكون معكِ انت من الماضي . |
Annen öldükten sonra babanıza yakın olmak için buraya taşındık. | Open Subtitles | إنتقلت هنا لأكون قريبة لوالدك... |