Ama önce bu herife burada yalnız ölmüş süsü vermemize yardım edeceksin. | Open Subtitles | لكن أولاً يجب أن تساعدنا إجعلْ الأمور تبدو وكأنَّ هذا الزاحفُ ماتَ هنا لوحده وبشكل سلمي |
Birini tüm gece burada yalnız bıraktıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنهك سيرحلون وهناك شخص هنا لوحده طوال الليل |
burada yalnız ölmeyi bekleyen bir adam için cin istemek çok mu fazla? | Open Subtitles | هل هذا طلبُ كبير بالنسبة لرجل يحتضر هنا لوحده ؟ |
Görünüşe göre burada yalnız olan tek sensin. | Open Subtitles | أرى أنّك الوحيد الذي يوجد هنا لوحده. |
Ona bu kadar baktıktan sonra maça yalnız mı geldi acaba diyorum? | Open Subtitles | نعم، ومنذ وأنا أشاهده أنا أتساءل إن كان هنا لوحده |
burada yalnız kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ لِكي أكُونَ هنا لوحده. |
Sadece ben. burada yalnız yaşıyorum. | Open Subtitles | إل أنا حيّ هنا لوحده. |
burada yalnız yaşadığını zannetmiyorum. | Open Subtitles | عاشَ هنا لوحده. |
O'nu burada yalnız bırakıp gidecek miyiz? | Open Subtitles | هل سندعه هنا .. لوحده ؟ |
George Linder burada yalnız mı yaşıyor muş? | Open Subtitles | هل يعش (جورج ليندر) هنا لوحده ؟ |
burada yalnız başına çarpıyor | Open Subtitles | ينبض هنا لوحده |