Veya ben burada yalnız olsaydım, neler hissederdim. Sen? | Open Subtitles | أو الشعور الذي سينتابني لو كنت هنا لوحدي |
Ben burada yalnız kalamam. | Open Subtitles | حَسناً، أنا لا أَستطيعُ البقاء هنا لوحدي |
Güzel, burada tek başıma korkarım. | Open Subtitles | ـ رائع .. أنا أشعر بالخوف هنا لوحدي ـ أعتقد بأني كذلك أيضاً |
burada tek başıma olmak istiyorum hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | ليس من المحتمل أنني أريد .أن ابقى هنا لوحدي |
Ben buraya yalnız geldim ama üçümüzün adına konuşacağım. | Open Subtitles | انا هنا لوحدي لكني اتكلم عن ثلاثتنا |
Hayır, burada yalnızım ve çalışmaya geldim. | Open Subtitles | لا.انا هنا لوحدي. وهنا أَنْ للعْملَ. |
En az bir aydır tek başıma burada yaşıyorum. | Open Subtitles | -كنت هنا لوحدي قرابة الشهر |
burada yalnız olduğumu düşünüp endişelendiğini biliyorum. Harika bir kızla çıktığımı öğrendiğinde çok sevineceksin. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك قلق علي لأنني هنا لوحدي لذلك سيسرك أن تعرف أنني ذاهب مع فتاة رائعة |
Noel arifesinde burada yalnız başına olmak boktan olsa gerek dimi? | Open Subtitles | أعتقد أنَّ هذا سيء نوعاً ما أن أكون هنا لوحدي في ليلة عيد الميلاد |
Beni burada yalnız mı bırakacaksın? Emniyete gitmem gerek. | Open Subtitles | ستتركني هنا لوحدي علي العودة لعملي |
- Ne? Hayır, Dee. Beni burada yalnız bırakma. | Open Subtitles | لا تتركيني هنا لوحدي لأنني لا أستطيع.. |
burada yalnız başıma bir hayli zaman geçirdim, adamım. | Open Subtitles | ..اصبحت اقضي بعض الوقت هنا ..لوحدي |
Doyle burada yalnız olmama izin veriyor. | Open Subtitles | دويل يتركني هنا لوحدي |
Sence ben burada tek başıma kalamazmıyım. | Open Subtitles | أتعتقدين أنّ لايُمكنني البقاء هنا لوحدي ؟ |
O e-postaları sızdırıp insanları işinden etseydim burada tek başıma çalışıyor olurdum. | Open Subtitles | لو أني قمت بفضح تلك الرسائل ومحاولة مقاضاة أولئك الناس كنت سأعمل هنا لوحدي. |
Ve burada tek başıma dikilerek göze çarpıyorum sanırım. | Open Subtitles | و أنا أبدو بارزة نوعاً ما و أنا أقف هنا لوحدي |
Onu burada tek başıma tutamayacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا استطيع إبقائها هنا لوحدي |
Onu burada tek başıma tutamam. | Open Subtitles | أنا لا استطيع إبقائها هنا لوحدي |
Öncelikle, buraya yalnız gelmek zorunda olmadığımı anla. | Open Subtitles | أولا، يجب ان تفهم بأنني لم آت هنا لوحدي |
buraya yalnız gelmemeliydim. | Open Subtitles | لم يتوجب عليّ المجيئُ الى هنا لوحدي |
1980'den beri burada yalnızım. | Open Subtitles | ..أنا هنا لوحدي منذ الثمانينات؟ |
En az bir aydır tek başıma burada yaşıyorum. | Open Subtitles | -كنت هنا لوحدي قرابة الشهر |
Beni yalnız başıma bıraktılar. Oda arkadaşım olur sanıyordum. Konuşacak bir insan falan. | Open Subtitles | لقد وضعوني هنا لوحدي وأعتقد أنني أحتاج لشريك أتحدث معه |