Çete üyeleri Buraya daha önce işlerini bitirmek için geldiler. | Open Subtitles | رجال العصابات جاؤوا الى هنا من قبل لاكمال ما بدأوه |
Buraya daha önce de gelmiştim, o yüzden daha geçmeden sınırı geçtiğimizi söyleme. | Open Subtitles | أتيتُ إلى هنا من قبل ، لذا لا تخبرنا بأننا عبرنا الحدود بينما نحن فعلياً لم نفعل |
Burada, ofisimde. Daha önce buraya geldiğimi hatırlamıyorum ama sesinizi hatırlıyorum. | Open Subtitles | إننى لا أتذكر أننى قد تواجدت هنا من قبل و لكنى أتذكر صوتك |
Daha önce buraya hiç gelmemiş. Sanırım her şey farklı görünmüş. | Open Subtitles | لم يأت هنا من قبل أظن الأمور مختلفة عليه قليلاَ |
Sanırım seni daha önce burada görme şerefine nail olmamıştım. | Open Subtitles | إننى لا أظن أننى قد أسعدنى رؤية هنا من قبل |
Demek oluyor ki sanki burada daha önce bulunmuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | مم , هذا يعنى انى اشعر بأننى كنت هنا من قبل. |
Bayım, sizi daha önce buralarda gördüm sanırım. | Open Subtitles | أنا أعتقد يا سيدي أنني قد رأيتك هنا من قبل |
Sanırım Buraya daha önce gelmiştim. Daha önce geldim mi acaba? | Open Subtitles | أظن إنى كنت هنا من قبل هل كنت هنا من قبل ؟ |
Buraya daha önce geldiğimde, sanırım, Raşit için, ailenizin düzenlediği bir toplantının imgelemini gördüm. | Open Subtitles | حينما كنت هنا من قبل راودتني رؤية عن موعد أعتقد بأنه كان مرتب من قبل أهلك لراشد |
Buraya daha önce gelmediğimi biliyorum, ama burayı tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف أني لم أحضر إلى هنا من قبل.. ولكني أعرف هذا المكان تعرف ماكن المشروبات إذاً |
Bu çok anlamsız. Buraya daha önce gelmiştik. | Open Subtitles | هذا ليس له معنى , فقد جئنا من هنا من قبل |
Ve Buraya daha önce gelmediğine inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | وتتوقع مني ان اصدق انك لم تكن هنا من قبل ؟ |
Sanıyorum Buraya daha önce hiç gelmedim demiştin. | Open Subtitles | اعتقد انكى قلتى انكى لم تكون هنا من قبل. |
Ne garip, Daha önce buraya gelmişim gibi hissettim. | Open Subtitles | يبدو لي مألوفاً، و لكني أعلم بأني ما كنتُ هنا من قبل |
Şey gibi déjà vu, sanki Daha önce buraya gelmiştim. | Open Subtitles | إنها تشبه... رؤية مسبقة كما لو كنت هنا من قبل |
Hayır, şey gibi déjà vu, sanki Daha önce buraya gelmiştim. | Open Subtitles | -لا، لا، إنها رؤية مسبقة، كما لو كنت هنا من قبل |
Daha önce buraya hiç gelmemiştim. Kiliseleri pek sevmem. Çok soğuk bir yer. | Open Subtitles | أنا لم أكن هنا من قبل أنا لست من زوار الكنائس , باردة جداً |
Selam. Daha önce buraya gelen bir adamı arıyorum. Yaklaşık bu boylarda, siyah saçlı. | Open Subtitles | أنا أبحث عن رجل, أتى إلى هنا من قبل بهذا الطول, شعر غامق |
Dikkatimizi topladığımızda, daha önce burada bulunmuş gibi hissederiz. | TED | و عندما يعود إنتباهنا نشعر بأننا كما لو كنا هنا من قبل. |
Buna benzer bir hırsızlık Sheldrake'de de olmuş. daha önce burada da olmuştu. | Open Subtitles | كانت هناك حوادث مماثله فى الشيلدراك وحدث الامر هنا من قبل |
Bu sizi şaşırtabilir hanımefendi ama biz... daha önce burada çalışmıştık? | Open Subtitles | قد يكون هذا مفاجئاً لك سيدتي ، لكن نحن في الحقيقة .. قد عملنا هنا من قبل |
İnsanlar korkuyor. Böyle bir şey burada daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | الناس خائفون، لم يحدث أي شئ كهذا مطلقاً هنا من قبل |
Adım W.W. daha önce buralarda görmedim seni. | Open Subtitles | اسمى دبليو . دبليو ولم اراك هنا من قبل |
daha önce burada hiç kayalık görmemiştim. | TED | لم أر الشعاب المرجانية هنا من قبل |