Eğer Henry Rindell'in kefaletle serbest bırakılması bunu gerçekleştirecekse öyle olsun. | Open Subtitles | اذا كان عليه ان ان يُخرج هنري رينديل بكفالة ليحقق هذا الهدف, فلـيكن |
Uydurma bir müvekkilden 800 binlik bir rüşvet aldığınız hakkında Henry Rindell'e uydurma bir bilgi sızdırdık. | Open Subtitles | على كلٍ, لقد سربت قصه مزيفه عن هنري رينديل عن تلقي شركتكم لـ مبلغ 800 الف من عميل وهمي |
Bu 800 binlik rüşvet hakkında herhangi bir şey gelirse kulağınıza anlayın ki Henry Rindell aleyhimizde çalışıyor ve bunu kullanabiliriz. | Open Subtitles | اذا سمعتم هديه بقيمة 800 الف من اي شخص هذا يعني ان هنري رينديل يخطط ضدنا وقد يمكننا استخدامه |
O halde yarın Henry Rindell'in ifade verecek olması güzel oldu. | Open Subtitles | حسنا، انه شيء جيد أن هنري رينديل سيأتي في الغد |
Onlar için Henry Rindell cepte. | Open Subtitles | لديه هنري رينديل في جيبه |
- Henry Rindell'i çağırıyoruz. | Open Subtitles | ندعو هنري رينديل |