"هنّا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• burada
• Buraya

burada bir işim vardı, onu halledeceğim.
لأرى ما ذا يحدث هنّا و أبحث عن عمل هنّاك؟

burada ancak palyaço olabilirsin.
و أيضاً تحمل ذلك. وسوف أدعك تعمل هنّا كا مهرج.

burada düşünecek çok zaman var.
فقط لديَّ الكثير من الوقت للتفكير مليّاً، هنّا

- İnsanlar burada aptalca şeyler söylüyorlar. - Ortalama?
ــ الكثير من الناس هنّا يقولون أشياء غبية ــ حقاً

Bildiğin gibi. Bak, Buraya havadan sudan konuşmaya gelmedim, tamam mı?
كالعادة،أنا لم أتتي الى هنّا لتحدث، عن أي شيء،أليس كذلك؟

Bu kadar kolay değildir. burada eski okul bulunmaktadır.
لا ينتهيّ الأمر أبداً بهذه السهولة إنهّا العادات القديمة والتعصب هنّا

burada irtibat kurmanın birçok yolu var.
وإنّ هنالكَ العديدُ منّ .الوسائل لكيّ تشارك الحديثَ بها وترتبط هنّا

Ama burada ölüm yakandayken devam edemezsin.
لكنّ ليس هنّا, ليس .وموّتكَ قريبٌ لا محالة

Çünkü Tanrı'nın sana burada büyük bir fırsat verdiğini düşünüyorum.
لأنني أعتقد بأن الله أعطاك فرصة عظيمة هنّا

Hiç birimiz istediğimizden burada değiliz.
انظر، لا أحد منا هنّا بسبب اننا نريد ذلك

Cezalısın. burada kalıp annenin arabasının işlerini halledeceksin.
أنت معاقبة، ستبقين هنّا وستعتنين بسيارة والدتك

Hayır sadece burada uzanıp hiç konuşmadan sana uzun uzun bakmak istiyorum.
كلّا إنّما أريدُ أن نسلتقي .هنّا ونحدّق ببعضنا .لا نقول شيئًا

burada kalmak ister misin? Sen burada kal.
تريدين البقاء هنّا اذاً ابقي هنّا

Seni bir daha burada görmek istemiyorum.
أنا لا أُريد رؤيتك مرةٌ أخرى هنّا.

Ama sanırım burada biraz vakit geçireceğim.
و أعتقد بأنني سأبقى هنّا بعض الوقت.

Arabada yaşıyoruz. burada yaşıyoruz biz.
نحن نعيش في هذهِ السيارة،و نعيش هنّا.

Bak, döndüğümde hala burada olursa kabulüm.
حسناً ، إذا وجدهُ هنّا سأحتفظ به.

Kamp malzemelerine ihtiyacımız olacak. Geceyi burada geçireceğiz.
أنتم أجلبو أشيائكم سوف نبيتُ هنّا.

Seninle Buraya gelmek benim için iyi oldu.
.أعلم بأنّي بخير، كوني هنّا معكم الآن .معكَ

Buraya geldiğinden emin olmak için oradaydım.
لقد كنْت هناك ذلك اليومِ لأتأكد منْ قدومك إلي هنّا.

Buraya iki yıldır geliyorum. Diğerleri daha da uzun süredir geliyor.
إستمرتُ بالقدوم إلى هنّا لمدة سنتين.