Üstgeçitte duran S.M. Holland, Richard Dodd... ve James Simmons. | Open Subtitles | إس إم هولندا , ريتشارد دود جيمس سيمونز يقف على الجسر . جي سي برايس |
Bu sabah Holland Park'da, vurucu timden ustalıkla yakasını kurtardı. | Open Subtitles | نعتقد ذلك لقد تملص من المافيا هذا الصباح في منتزه هولندا |
AGCO, John Deere, New Holland, CAT. | Open Subtitles | أي جي سي أو، جون دير، هولندا الجديدة، قطّة. |
Bu 1990lı yıllarda klasik domuz humması patladığı dönemde Hollanda'da yaşandı. | TED | حدث هذا في هولندا في عام 1990 خلال اندلاع انفلونزا الخنازير. |
Bu Hollandalı, kıvırcık saçlı tombul adam -- neden ıslık çalıyor? Aslında, yaklaşık dört yaşımdan beri ıslık çalıyorum. | TED | ما هذا السمين , شاب ذو شعر مجعد من هولندا لماذا يصفر ؟ حسنا , في الحقيقه أنا أصفر منذ أن كان عمري أربع سنوات |
Ryan iyi saklamış Hollander, ama burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ريان مخفيا جيدا, هولندا ولكن هنا هو عليه. |
Bu sabah Holland Park'da, vurucu timden ustalıkla yakasını kurtardı. | Open Subtitles | نعتقد ذلك لقد تملص من المافيا هذا الصباح في منتزه هولندا |
London'dan Johannesburg'a taşındık, oradan da Holland'aya. | Open Subtitles | من لندن ذهبنا ألى جوهانسبيرق, ثُم الى هولندا. |
Holland Dale Monty, yani Pooh-Bear. | Open Subtitles | هولندا دايل مونتي، معروف كذلك بدبّ بوه. |
Şu anda Holland Park metro istasyonunun önündeyim. | Open Subtitles | حسنا أنا في متنزه هولندا محطة تيوب الآن |
Holland isimli bir şüpheliyi araştırmanızı istiyorum, | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ تَرْكضَ a مراقبة على هولندا المشكوكة فيها، |
Belki Holland kaçmayı başarmıştır. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هولندا إبتعدَ عنها؟ |
Holland'da, ona iğrenç bir kelime söylerlerdi. | Open Subtitles | في " هولندا " ، هُناك كانت كلمات بشعة عنه |
Holland Tüneli'nde trafikte tıkılı kalmış.. | Open Subtitles | او لقد علقت في زحام نفق هولندا |
Steve'in ebeveynlerinde duruyorum 845 Holland Canal'da ev ... beyaz çitlerle donatılmış olanı. | Open Subtitles | جون أقف في والدي ستيف... بيت في قناة 845 في هولندا... ال التعريف، أوحد، ب، ال التعريف، أبيض، سياج الوتد. |
Hollanda'da Amsterdam'a çok yakın küçük bir kasabadaki bir mahalle. | TED | في حي في بلدة صغيرة قريبة جدا لأمستردام في هولندا |
- Ne? Polonya'dan sonra Hitler'in hedefi Danimarka, Hollanda ve Fransa'nın arasındaki noktalardı. | Open Subtitles | بعد بولندا، هتلر على طريقه إلى الدنمارك، هولندا وفرنسا ببضعة توقّفات في الوسط. |
Şimdi de acınası bakıslarınızı serinlemek için Hollanda'ya göç eden Afrika kaplumbağalarına çevirin. | Open Subtitles | وجهوا شفقتكم الآن إلى السلاحف الأفريقية رؤيتها تهاجر إلى اماكن ابرد في هولندا |
Hollanda'da bir grup var, 600 Hollandalı küçük şirket. | TED | و توجد مجموعة في هولندا تمتلك 600 شركة هولندية صغيرة. |
Hollandalı genç güzel bir bayanla tanıştım... San Diego'da... | Open Subtitles | لقد قابلت شابه رائعه جدا من هولندا فى سان دياجو |
Hey, Hollander. | Open Subtitles | مرحبا, هولندا. |
Felemenkçe uygulanan bir entegrasyon projesi. | Open Subtitles | انه مشروع التكامل في هولندا |